Son Güncelleme: 13 Şubat 2019 11:08 Türk milletinin milli görüş belediyeciliğini istediğini belirten Prof. Dr. Ersoy, “Bizim belediyecilik anlayışımızda belediye başkanlarımızın kapısı sonuna kadar halkımıza açıktır ve halkla kucaklaşmışlardır. Sadece varlıklı kimselerin belediye başkanı değil, nerede fakir fukara, garip guraba varsa belediye hizmetlerinden yeteri kadar hizmet göremeyen yerler varsa onlar hizmet almışlardır. Belediye başkanlarımız seçilince belediye binalarına ‘Rüşvet alan da veren de melundur’ levhaları asmışlardır. Yemediler, kimsenin hakkını da yedirmediler. Onun dışında bir sürü sosyal hizmetler yapıldı. Moda tabiriyle gıda yardımı yapılması, Ramazan’da iftar çadırlarının kurulması, öğrencilere burs verilmesi ve en önemli husus gençlerimize sahip çıkılarak kültür merkezleri kurulması Milli Görüş belediyeciliği döneminde gerçekleştirildi” dedi.

“MİLLET KUTUPLAŞMA İSTEMİYOR”

Toplumun her zamankinden daha fazla birliğe beraberliğe, kardeşliğe, huzur ve barış ortamına muhtaç durumda olduğunu kaydeden Ersoy, “Ancak siyasi partilerin bir kısmı bu çatışmalardan siyasi rant elde etme gayreti içindeler. Bu oyunu da ilk defa görüyor değiliz. Ne oluyor çatışma neticesinde millet iki kampa ayrılıyor. Böylece her 2 partide saflarını sıklaştırıyor. Oylarını artırıyorlar. Bundan siyasi rant elde ediyorlar. Ancak bu oyunu aziz milletimiz öğrendi. Milletimiz diyor ki hayır biz çatışma istemiyoruz. Ne biliyorsanız söyleyin hakem olan millettir. Çorum halkı da ona göre oyunu verecek ve umarım Çorum’a en iyi hizmeti yapacak olan biri belediye başkanı olacaktır. Biz Çorum için sorumluluğumuzu yerine getirdik. Çorum’da iki dönem fevkalade başarılı bir belediye başkanlığı yaptık. Bizim yapmış olduğumuz belediyecilik döneminde Çorum’umuzun kazandığını halkımız biliyor. Biz Milli Görüş belediyeciliğini Saadet Partimizin Adayı Kemal Kurt kardeşimize devrediyoruz” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİK, AHLAKİ VE POLİTİK TEHLİKELER YAŞANIYOR”

Bu seçimin Türkiye ve İslam dünyası için son derece önemli gelişmelerin olduğu bir dönemde gerçekleştiğini kaydeden Ersoy, “Bunlardan en önemlisi ekonomik çöküntüdür. İkincisi ahlaki ve manevi alandaki çöküntüdür. Diğeri de dış politikadaki tehlikeli gelişmelerdir. Her ne kadar bazı yetkililer bu konularda sıkıntı olmadığını dile getirseler de yaşadığımız gelişmeler, faturanın Türkiye‘ye epey bir yüklü geleceği yönünde” şeklinde konuştu. Çorum ile ilgili sıkıntıları da değerlendiren Ersoy, “Özellikle Çorum’un da içerisinde bulunduğu bu bölgenin ekonomisinin temeli tarıma dayanmakta. Tarım çöktü. Eskiden buğday-arpa vardı. Pancar vardı. Bazı bölgelerde tütün vardı. Tütün Türkiye’de bütünüyle ölmüştür. Burada da bir şeker fabrikamız vardı. Ancak özelleştirme ile o da satıldı. Türkiye’de özelleştirme, kamu varlıklarının haraç mezat satılmasıdır. Milli Görüş kazanırsa Çorum kazanır, Çorum kazanırsa ülkemiz kazanır. Kemal Kurt kardeşime başarılar diliyorum” diyerek, sözlerine son verdi.