Son Güncelleme: 8 Kasım 2016 11:41 Konuşmasına Rasim Özdenören’in hayatı, edebi kişiliği ve düşünce adamlığı hakkında bilgiler vererek başlayan Kula, ‘günlük hayatta çok sık kullandığımız bir çok kelime ve kavramın mahiyetini yani hangi şartların ve kültürün ürünü olduğunu bilmiyoruz. Fikriyatımızı ortaya koyarken mahiyetini bilmediğimiz kavramlarla konuşma durumunda kaldığımız zamanlarda anlaşılma krizi yaşanabiliyor. Bu krizden çıkmanın yolu, evvela kendi kavram dünyamızın farkında olmaktan ardından dışarıdan gelen kavramların hangi kültürün ürünü olduğunu hangi tarihsel şartlar içinde temayüz ettiğini bilmekten geçiyor.’ diye konuştu. Kula, ‘Rasim Özdenören bu eserinde, insanların her şekilde birbirleriyle iletişim kurabildiğini, ancak söylemek istedikleri şeyi tam olarak ifade edemediklerini ve bunun sebepleri dairesinde Türkiye ve dünyadaki sözcük oyunlarına dikkat çekiyor. Günümüz Müslümanlarının bu oyunlara gelmemesi için kitabını herkesin anlayacağı bir dille kaleme alıyor. İnsanlar kelimelerden başka araçlarla da birbirleriyle iletişim kurabilirler; bunlar genellikle sonradan uydurulmuş yapay işaretlerdir: jest ve mimikler, özel kodlar (Morse alfabesi gibi), yazılı işaretler, renkli ve resimli işaretler, sesli işaretler (zil, boru, kampana) hemen ilk anda akla ilk gelebilen yapay işaretler kümesinde yer alır.
Türkiye’de yaklaşık yüz elli yıldan beri kelimelerin ve kavramların düşünce hayatımızdaki gerçek muhtevasından boşandırılmış olarak kullanılmaktadır. Bunlar sadece batı dillerinden Türkçeye geçmiş olan kelimelerin başına değil aynı zamanda kültürümüze yer etmiş İslami kavramlara batılı deyimlerden anlam yüklenmeye çalışılmaktadır. Ne kadar başarılı oldukları da apaçık ortadadır. Bu durum zihniyeti bozuk olan bazı aydınlarımızın tartışmasını yapmaya çalıştıkları öztürkçe/ sadetürkçe konusundan ayrı bir düzlemde cereyan etmektedir. Rasim Özdenören’in Kafa Karıştıran Kelimeleri bu kaygıyla kaleme alınmış bir eser olarak görülebilir. Eser özellikle düşünce dünyamızı şekillendiren veya şekillendirmesi gereken kavramların içeriği ile alakalı gerçekten doyurucu bilgiler sunuyor. Kendi kültür havzamızın farkında olarak,aynı zamanda diğer medeniyetlerin kavram dünyasını da bilen bir kişi olarak Özdenören’in söyledikleri önem arz ediyor.Şu bir hakikattir ki din kültürü şekillendiren en önemli unsurdur.Dinden soyutlanmış bir kültür hiç şüphesiz düşünülemez.’ diye konuştu. Daha sonra katılımcıların da yer yer konuştuğu program Türkçemize gereken önemin verilmesi temennisiyle son buldu.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.





Kavgada bir kişi silahla yaralandı!
Eşek arıları yüzünden ölümden döndü
Taş fırınlarda pişirme geleneği sürüyor
Nefes borusuna yapıştı hayatını kaybetti
Emekli oldu köyüne pizzacı açtı




