Son Güncelleme: 27 Şubat 2015 10:24 
MHP İl Başkan Yardımcısı Ali Ergin, Ortaköy’ün isminin Şapinuva olarak değiştirilmesi ile ilgili düzenlediği basın toplantısında Ortaköy’ün isminin değiştirileceği yönünde basında çıkan haberleri takip ettiklerini ve bu girişimde bulunan vekilleri bu sevdadan vazgeçmeye, Ortaköylülerden de bu girişime karşı çıkmalarını istedi.
MHP İl Binası’nda dün gerçekleştirilen basın toplantısı’nda MHP İl Başkan Yardımcısı Ortaköy’ün isminin değiştirilecek olmasına tepki gösterdi.
Ergin, açıklamasına PKK yandaşları tarafından şehit edilen Fırat Çakıroğlu’nu anarak başladı.
‘Şehidimizi şükran ve saygı ile anıyoruz’ diyen Ali Ergin, “Allah rahmet eylesin. Mekânın cennet olsun. Aziz şehidimizin ailesine yakınlarına, ülkücü camiaya, büyük Türk Milleti’ne başsağlığı diliyoruz” şeklinde konuştu
Ergin basın açıklamasının amacını belirterek, “Geçen hafta basında yer alan Ortaköy ilçemizin isminin ‘Şapinuva’ olarak değiştirmek üzere işlem başlattıklarını belirten bir milletvekillerimizin beyanı ile ilgilidir. Ortaköy ilçesi isminden memnundur. Kimsenin bu isimden bir şikayeti yoktur. Ortaköy’ün coğrafi şartlarının getirdiği ağır ulaşım durumu, merkeze uzaklığı dağlık ve engebesi arazi yapısı bundan 56 yıl önce o günün vicdanlı ve saygıdeğer idarecileri tarafından dikkate alınmış. Bu ilçenin insanlarımız bir kolaylık sağlamak amacıyla ‘Ortaköy’ ilçe teşkilatı kurulmuştur. O günden bu güne coğrafi şartlarda bir değişiklik olmamış. Bu süre içinde ilçe halkı bazı hayati kazanımlar elde etmişti. Merkezi idarenin destekleriyle idari yapıda hizmetlerini Ortaköy halkı resmi kurumlardaki eksiksiz müdürlüklerde alıyordu. Alıyordu diyorum, çünkü şimdi bu hizmetlerin birçoğu elinden geri alınmıştır. Örneğin bu dönemde AKP’nin dönemi içinde bir ilçe nasıl yok edilir. Onun örneklerini gördük. Kurumlar birer birer kapatıldı veya cüceleştirildi” dedi. MHP İl Başkan Yardımcısı Ali Ergin açıklamalarını şöyle sürdürdü
PTT merkez müdürlüğü kaldırıldı. Şubeye dönüştürüldü 10 kişi çalışan kurumda 1 kişi kaldı. İlçe devlet hastanesini kamu hastaneleri kapsamından çıkarıldı. Halk sağlığı kapsamında icapçı durumuna düşürüldü. Değil uzman doktor, zaman zaman pratisyen hâkim bile bulmak aylar sürüyor. Raporlu ilaç kullanan insanlar il merkezine taşınır olmuşlardır. Adliye varken cezaevi kapatıldı. Ardından Adliye teşkilatı kapatıldı. Ziraat odası kapatıldı. Alaca ziraat odası bünyesine alındı. İlçe mal müdürlüğünde bir zamanlar 30 kişinin çalıştığını herkes biliyor. Bu gün 5 kişi ve geçici görevlilerle idare edilmeye çalışılıyor. Peki, bu ilçede birbirine destek olan bu kurumların birer birer yok edilmesi ne anlama geliyor. Önemli miktarda nüfus kaybedildi. Hizmetlerde aksamalar ve gecikmeler oldu. Çünkü halk işini başka merkezlerden takip etmek durumunda kaldı. Eğitimde fırsat eşitliği kaybedildi. Nüfus erozyonuna uğraşan ilçede iş yerleri birer birer kapandı. Esnaf sayısı giderek azaldı. İşsizlik had safhaya ulaştı. 56 kilometrelik yolumuzun 1 saat sürdüğü herkesin malumudur. Yol güvenliği yoktur. Yollar standart dışıdır. Kış sezonunda ikinci grupta açılması gereken güzergâhta yer almaktadır. Halbuki ilden ile ilçeden ile bağlanan yollar devlet karayoludur. Hepsi aynı kategoridedir. Ortaköy-Amasya ve Ortaköy- Yozgat bağlantılarımız, Amasya ve Yozgat sınırına kadar yeni yenmiş yapılmış. Kışın bakımı yapılır. Çorum il sınırında her şey birden değişir. Eski tas eski hamam.
Bütün bu sorunlar varken ilçemin isim değişikliğinin birinci sıraya yükselmesi genel seçimler öncesi bir hezeyandır diye düşünüyoruz. Sayın milletvekillerimize buradan sesleniyorum. Biraz gerçekçi olunuz. Ortaköy’deki irtibatlı olduğumuz yetkililerinize sorunuz. Buranın 24 kilometrelik hat uzunluğu olan bir kanalizasyon inşaatı işi ihale edilmişti. 2.2 milyon TL tutarında idi. levhası ilçe girişinde dikili duruyor. İş bitti mi? Deyiniz. Bu paranın yüzde 50’si hibedir. DPT’den çıkarılmıştır. Yüzde 50’si de 15 yıl vadeli iller Bankası kredisidir. İşte maalesef bu projenin yüzde 50’si yapılmıştı. Yerel seçimlerden sonra meclis kararıyla geriye kalan kısmı kanalizasyon sorunumuz yok denilerek iptal edilmiştir. Kanalizasyon suları bağlara bahçelere, derelere, yollara akmaktadır. Gelin gezin ve görün diyoruz.
Bu ilçede 270 dönüm alanda imar uygulaması yapılmıştı. Bunun son durumu nedir? Diye sorunuz. İlçenin tek su kaynağının korunması ile ilgili kaynakta yapılan kamulaştırma sonucunu bir bakınız. Kaynak içine hayvan besi ahırı yapmak isteyen belediye meclisi üyeni bu ilçenin hayrına çalışıyor olamaz. Madem turizm belediyesiyiz alt yapınız tamam olması lazım öyle değil mi? Sağlıklı ve içilebilir bir suyunuz da olmalıdır. Biz tarihi mirasa sahip çıkarız. Bu topraklar 1071’den önce birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Ancak bu toprakların Türk-İslam sentezi ile yoğrulması sonucu Türk yurdu olması her şeyin üzerine şemsiye olmuştur. Diyarı Rum-Anadolu olmuştur. Alparslandan Süleyman Şah’a Ertuğrul’dan Osman Gazi’ye, Yıldırım Beyazıttan Fatihe- Ayşe hatundan Fatma nineye yer ve yurt isimleri dereler çaylar, küçük tepeler aşılmaz dağlar hep Türk ve Müslüman ismiyle güzel Türkçe ile perçinlenmiştir.
Kim kime benzerse o ondandır. Kim hangi kültürle yetişmişse o kültürle güler o kültürle ağlar. Yani diyeceğim şudur ki, sayın milletvekilimiz buranın ismini değiştirelim daha çok turist gelsin, Ortaköylü zengin olsun fikri pek gülünç ve kolaycı bir fikirdir. Ortaköy ismi ile müsemma olmuş bizim öz yurdumuzun adıdır. Sakın dokunmayın. Benim halkım bu fikirde değil. O zaman İstanbul, Konstantinepolis olursa daha çok turist gelir. Türkiye’nin gelirleri artar mı? Peki, bir şey daha Alaca’nın ismini değiştirin Hattuşa yapın. Boğazkale’ye yine aynı şeyi teklif ediniz. Bakalım. Kabul edilecek mi? Ortaköy’ün sahibi var. Siz bu sevdadan vazgeçiniz sayın vekilimiz. Tüm Ortaköylülere çağrıda bulunuyorum. Bu saçma girişimin karşısında yer alınız.





Köydeki müstakil ev alev alev yandı
Çorum’da 5 araçlı zincirleme kaza
Elektrik akımına kapılan genç kurtarılamadı
Bakan’dan şehit ailesine taziye ziyareti
İki otomobil çarpıştı:1 ölü 4 yaralı




