Son Güncelleme: 25 Şubat 2015 12:38

AK Parti’den Çorum Milletvekili Aday Adayı olan Prof. Dr. Arif Ersoy, parti binasında düzenlediği basın toplantısı ile kafalardaki soru işaretlerini kaldırdı. İşte toplantıda dikkat çeken satır başları…

ERSOY: DAVETİNİZ ÜZERE KOŞARAK GELDİM

Bugün ülkemiz tarihinin en kritik dönemlerinden birisini geçirmektedir. Çevremiz bildiğiniz gibi ateş çemberi altındadır. 7 düvel Sayın Cumhurbaşkanımıza adeta cephe açmıştır. Böyle bir zamanda sizin davetiniz üzerine koşarak geldim. Hatırlayın 21 sene önce beni davet etmiştiniz ve üniversitedeki görevimi bıraktım geldim. Geldiğim zaman oylarınız düşüktü. Bazıları diyordu ki, nasıl kazanacaksın. Hatta o zaman siyasetçiler diyorlardı ki bu saf hoca herhalde. Oyları yüzde 6 ama oyları yüzde yüz olsa 12 olur. Yüzde üç yüz olsa yüzde 18 olur. Bu nasıl kazanacak ve nasıl bir üniversite hocası diyorlardı televizyona girmeden önce dinlemiştim. Ben hep kendi kendime şunu söyledim. Ben kazanmayacağım. Allah kazandıracak.

KENARDA DURAMAZDIM, SEYİRCİ OLAMAZDIM

Benim için gelmek önemlidir ve ben geldim. Tekrar davet ettiniz. Bugün koşarak geldim. Niçin geç kaldınız? Hayır geç kalmadım vakti geldi. Bugün gelmem gerekiyordu ve bugün buradayım. Efendim niçin siyasete tekrar döndünüz. Biz sizi bir zamanlar Erbakan hocanın yanında çalışırken gördük ve o zaman sizi tanıdık ve sonra sizi davet ettik. 91’de milletvekili Adayı oldunuz. Onda sonra belediye başkanı oldunuz. 28 Şubat’ı beraber yaşadık. Partiniz kapandı fazilete geçtiniz. Saadet kapandı ona geçtiniz ve siyaseti bıraktınız üniversiteye döndünüz ve şimdi siyasete neden geri geldiniz? Bu benim görüşümdür. Benim böyle bir zamanda siyasete dönmem gerekiyordu. Çünkü ben bütün dünya da olup bitenleri takip eden bir insanım. Kenarda duramazdım. Seyirci olamazdım.

AK PARTİLİLERLE 30 YILLIK HUKUKUM VAR

Niçin AK Parti’den aday oldunuz? AK Partinin bugün üst düzey yöneticileriyle 30 yıl beraber çalıştık. Büyük Türkiye Projesinin temellerini birlikte hazırladık. Birlikte zorluklara katlandık. Hatırlayınız, Sayın Cumhurbaşkanımızı kaç kez buraya getirdik. Bu sokaklarda beraber yürüdük. İstanbul’da ki gayretlerini beraber göğüsledik. Dolayısıyla bu gün yine beraber olma zamanı geldiğine inandım. Onun için AK Parti’nin saflarında yer aldım. Bu partinin müktesebatını biz birlikte hazırladık. Olup biten hadiseler bize gösterdi ki, inandığımız temel ilkelerin etrafında kenetlenmeden biz dahili ve harici tehlikeleri atlatamayız. Öyleyse geldik ve kendi ilkelerimizin etrafında kenetlenerek, yeni Türkiye’yi ve ya daha önce söylediğimiz, Yeniden Büyük Türkiye’yi inşa edeceğiz.

AK PARTİ’DE YER ALMAK TARİHİ BİR GÖREV

Siyasetteki bazı arkadaşlarımız beni eleştiriyor. Eleştirenlere karşı ben hiçbir şey demiyorum. Herkese hakkımızı helal ediyoruz ama bugün burada yer almak tarihi bir görevdir ve ben bu görev için buradayım. Ne yapacağız? Biz, yeniden Türkiye’yi inşa edeceğiz.

BU YANGINI ANCAK AK PARTİ SÖNDÜREBİLİR

Efendim niçin AK Parti’de bu görevi aldınız diye tekrar ediyorum. Yangın çıktığı zaman nereye koşacaksınız. Yangını söndürme imkanına sahip olanların yanına koşacaksınız. Uzaktan duranları, birbiriyle uğraşanları, birbirlerinin aleyhinde sürekli atışmaları yapanların yanlarına koşarsanız, siz o çatışma da, atışmalara katılırsanız yangın söndürülebilir mi? Bu gün bu ülkede bu sıkıntıları giderecek olan AK Parti’nin inanmış kadrolarıdır. Yangın söndürme güç ve iktidarı onların elindedir.

KİMSEYE “GÖMLEK ÇIKARTTINIZ” DEMEDİM

O günün dünya şartları farklıydı. Siz hepiniz şahitsiniz. Bu gün ben gömlek çıkarttınız, şunu yaptınız diye ben hiçbir zaman siyasette onun bunun aleyhinde bulunmadım. Saat kulesinin altında bir eleştiride bulundum ve o yukarıya yanlış gitti. Bana dediler ki saat kulesinin altında, siz niçin AK Partiye geçmediniz dediler. AK Partiye geçseydiniz bakan olurdunuz dediler. Bakan olmak kimsenin elinde değil. Çorum’a hizmet ettiniz niye geçmediniz. Bende o zaman şöyle söyledim. Eğer ben şimdi AK Parti’de olsaydım. Bankalarımızı haramiler alsaydı ben bu saat kulesinin altında size nasıl hesap verecektim dedim. Buralarda bankaları haramiler olarak kast ettim. Bazı siyasiler onları yukarılara ters yansıttılar. Ben hiçbir zaman AK Partinin başında bulunan arkadaşların şahsiyle ilgili bir eleştiri yapmadım. Çünkü onlar benim arkadaşlarım. 30 yıl beraber çalıştık. Ama sistemi eleştirdim.