Son Güncelleme: 13 Mayıs 2017 08:40 Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Hititler’in başkenti, Anadolu medeniyetinin, Türk İslam medeniyetinin en önemli destinasyonlarından birisi olan Çorum’a önce 500 bin, daha sonra 1 ila 2 milyon turistin gelmesini sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, bir dizi ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Çorum’a geldi. İlk olarak Çorum Müzesi’ni ziyaret eden Yayman, buradaki eserler hakkında Çorum Müze Müdürü Dr. Önder İpek’ten bilgi aldı. Çorum, Boğazkale ve Amlacahöyük müzelerinde toplam 32 bin eserin bulunduğunu dile getiren İpek, şuan ise müze deposunda 15 bin adet eserin bulunduğunu açıkladı. Gazetecilerin AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu’nun Anadolu Medeniyet Müzesi’ndeki eserlerin Çorum’a getirilmesi talebinin sorulması üzerine bir açıklama yapan Bakan Yardımcısı Yayman, “Bu konu çok önemli. Ben buna farklı farklı cevaplar veririm. Bu bakanımızın, Müze Varlıkları Genel Müdürlüğümüzün, valimizin, milletvekillerimizin hep birlikte karar vermemiz gereken bir konudur. İyi mi olacak, yoksa beklenilen faydalar nelerdir bunu değerlendirmek lazım. Bugün gündemimiz dünyanın merkezi olan, dünyanın ilk barış anlaşmasının imzalandığı Çorum’la ilgili Türkiye’de ve dünyada farkındalık oluşması. Çorum’un kültürel değerlerinin, sanatsal değerlerinin, folklorunun, tarihinin ve inanç merkezi olmasının, Hititler’in başkenti olmasının önemine vurgu yapmak. Gündemimiz Çorum. Müzedeki eserlerin getirilmesi başka bir gündem konusu. Çorum’a en iyi zamanlarda 150 bin turist geliyor. Hedefimiz Hititler’in başkenti, Anadolu medeniyetinin, Türk İslam medeniyetinin en önemli destinasyonlarından birisi olan Çorum’a önce 500 bin, daha sonra 1 milyon turistin gelmesi. Cumhurbaşkanımız bize bir hedef gösterdi. Cumhuriyetimizin 100. yılında 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir. Bizim bunu gerçekleştirebilmemiz için öncelikle Çorum’a 500 bin turisti getirmemiz lazım. Ve Türkiye’ye o zaman inşallah 50 milyon turist gelebilsin. Bugün gördüğünüz gibi Çorum seferberlik duygusu içerisinde. Bizim ana fikrimiz, bugünkü ziyaretimizin amacı Çorum’un kültürel değerlerine, folkloruna dikkat çekmektir” dedi.
“Hititlere ait bir sembolün Ankara tarafından kullanılması doğru değildir, şık değildir”
AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu ise, Sıhhiye Meydanı’ndaki Hitit Güneş Kursu Anıtı ve Anadolu Medeniyetler Müzesi’ndeki Hititlere ait eserlerin Çorum’a getirilmesine ilişkin yaptığı açıklamanın sadece Sıhhiye’deki anıta indirgeniyor olmasının doğru olmadığını söyledi. 1978 yılında yapılan Hitit Güneşi Kursu Anıtı’nın sembolik bir anlamının bulunduğunu dile getiren Milletvekili Uslu, “Ankara’nın sembolü bellidir. Anıtkabir vardır. Meclis vardır. Her şey var orada. Hititler’e ait bir sembolün Ankara tarafından kullanılması doğru değildir. Şık değildir. Hattiler’e ait bir güneş kursunun yine mümkünse Alacahöyük’te olması veya uygun görülecek başka bir yerde olmasını düşünüyoruz” dedi.Türkiye’den yurt dışına kaçırılan eserlerle ilgili yaşanan sorunlara da dikkat çeken Uslu, “200 yıldır Türkiye’de tarihi eserlerle ilgili soygun devam etmektedir. Nitekim burada biz kazıların millileştirilmesini talep ediyoruz. En önemlisi geçmişte kazılar yabancı ülkelerin bir kısım kazı heyetlerine ihalesi yapılmak suretiyle teslim edilmiştir. Ama bugün için Hitit Üniversitesi var. Arkeoloji bölümümüz var. Burada araştırma yapacak hocalarımız var. Nitekim yapmaya da başladılar. Yerel imkânlar, milli imkânlar dururken Almanlar’a veya başka bir ülkeye kazı yaptırılmasını doğru bulmuyorum. Sonra eserlerin peşine düşüyoruz. Şuanda 17 ülke ile problemimiz var bizim. 17 ülkeden onlarca eseri geri talep ediyoruz. En son yıldız savaşçısı Hititler dönemine ait değil ama 14 milyon dolardan müzayede de satışa sunuldu. Onu da durdurduk. Ama yani önce kazıyı emanet edip onlara, sonrasında da eserlerimizin peşine düşmek şık bir davranış değil. O eserler Türkiye’ye gelsin istiyoruz. Ama Türkiye’ye gelince de nasıl gül dalında güzelse, eserlerde kendi toprağında bulunsun. Bu turistik hedefleri nasıl oluşturacağız? 50 milyon turist, 50 milyar dolarlık geliri nasıl elde edeceğiz. Veya 150 bin kişiyi nasıl 500 bine çıkaracağız. Elbette turist Ankara’ya gelip dönmeyecek. Buraya gelmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Çorum, Alacahöyük ve Boğazkale müzelerinde envantere kayıtlı 17 bin eser bulunurken, sadece Anadolu medeniyetleri müzesinde 32 bin eser bulunduğuna dikkat çeken Uslu, “Onlarda yerlerine iade edilmeli. Böylece daha zengin bir kültür varlığımıza kavuşmuş olacağız. Bir diğer hususta Boğazkale ve Ortaköy’ün isimlerinin değişmesidir. Hem tarihe ve hem de literatüre uygun. Müzede gezerken gördük. Boğazköy yazıyor. Boğazköy diye bir şey yok. O geçmişteki adıydı, oranın adı Boğazkale. Hâlbuki tarihte ve literatürdeki ismi Hattuşa’dır. Ortaköy’ün ismi de Şapinuva’dır. Eski isimlere dönmek istiyoruz. Geçmişte bununla ilgili yapılan çalışmalar var. Ama zaman zaman Türkiye’nin içerisindeki siyasal konjonktür nedeniyle ikinci plana atıldı. Ancak bunları gündemde tutmak lazım. Bu bir pakettir. Sadece Sıhhiye Meydanı’ndaki anıta indirgeniyor olması doğru değil. Bu sorun Çorum’un sorunudur. Çorum’da kamuoyu oluşturulmalıdır. Çorum kendi geçmişine kendi geleceği için sahip çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Devlet Tiyatro Salonu’ndaki incelemelerin ardından Çorum Valiliğine geçen Bakan Yardımcısı Yayman, burada bir basın toplantısı düzenledi. Çorum’un bir kültür, sanat, turizm, tarih şehri olması bağlamında bakanlık olarak üzerlerine ne düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını açıklayan Yayman, “Türk ve dünya turizminin hak ettiği yeri alamamış illerimizden bir tanesi Çorum’dur. Hep birlikte ‘söz konusu Çorum ise gerisi teferruattır’ anlayışıyla Çorum’un bir kültür, sanat, turizm, tarih şehri olması bağlamında bakanlık olarak üzerimize ne düşüyorsa biz buna hazır ve nazırız. Çorum’un emrindeyiz. Artık turizmde deniz, kum, güneş değil insanlar bir hikayenin peşine düşüyorlar. Yani Kadeş Antlaşması’nın yapıldığı, Hitit ve Mısır kralı arasındaki anlaşmanın imzalandığı yere gitmek, orada o havayı teneffüs etmek, oradaki ağacın altında oturmak, ufka doğru bakmak, ‘burada Mısır ve Hitit orduları nasıl savaştı, bu savaş arabaları hangi cepheden geldi’, bunu hayal edip, o anı yaşamak istiyorlar. İnsanlar artık endüstriyel turizm dediğimiz deniz, kum, güneşten yeni bir alternatif arıyorlar. Çorum’da tarih var, medeniyet var, kültür var. İnançların merkezi ve folkloruyla insanları heyecanlandıran bir şehir” ifadelerini kullandı.Bakan Yardımcısı Yayman’a ziyaretlerinde Vali Necmeddin Kılıç, TBMM İdare Amirleri Salim Uslu ve Tufan Köse, AK Parti Çorum milletvekilleri Ahmet Ceylan ve Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt, Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü eşlik etti. (İHA)