Son Güncelleme: 14 Mart 2017 12:22 Çok sayıda kadının katıldığı programda Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, bir konuşma yaptı. “Dünyada kadınlar günü kutlanırken, tüm kadınların toplumda hak ettiği, layık olduğu yere gelmesi temennisini taşımaktayız. Bu tür özel günler, toplumların kanayan yarası haline gelmiş olan sorunların gündeme gelmesi, tartışılması açısından önemlidir. Bugün dünyada ve ülkemizde kadınlar birçok açıdan sorunlar yaşamaktadırlar” dedi.
Selim Aydın, konuşmasında şunları ifade etti: “Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı’nda erkeklerle omuz omuza çarpışmıştır. Bu millet Nene Hatunları, Kara Fatmaları, Sabiha Gökçenleri, Halide Edipleri yetiştirmiş bir millettir. Türk toplumu kadını hiçbir zaman geri plana itmemiş, onları ailenin de toplumsal hayatın da odak noktasına yerleştirmiştir. Ama bugün, daha çocuk yaştaki kızlar, maddi çıkar karşılığında hiç tanımadığı insanlarla zorla evlendirilmekte, onlara söz hakkı, eşini seçme hakkı tanınmamakta, hatta, evlenmek istemediğinde hayat hakkı dahi tanınmamaktadır. Kadına karşı şiddet özellikle son yollarda, büyük bir artış göstermiştir. Toplumumuzun kadının değerini ve önemini bir kez daha anlaması gerekmektedir. Kadını bir birey olmaktan çıkarıp, cinsel bir metaya dönüştüren anlayış bugün nice Özgecan’larımızın yok olup gitmesine neden olmuştur. Toplumumuz kadın ve ahlak üzerinden büyük bir travma yaşamaktadır. Mevcut yasalar sorunu çözmekte yetersiz kalmaktadır.
Toplum suçluların cezasının hapishanelerdeki diğer tutuklular tarafından verilmesini bekleyecek kadar umutsuzluğa düşmüş, hukuka ve adalete olan güven sarsılmıştır. Yetkililerin bu konuyu ivedilikle ele alarak kadına karşı şiddet için öngörülen yasal yaptırımların toplum vicdanını rahatlatacak şekilde yeniden düzenlemeleri hayati bir zorunluluk haline gelmiştir.Bilinmelidir ki, kadın ve erkek bir vücudun dayandığı iki ayrı ayağı gibidir. Bunlardan herhangi biri toplumdaki işlevini yitirirse o vücut eksik, sakat kalır. Atatürk de “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken diğer bir organı işlemezse o sosyal toplum felçlidir.” diyerek, kadının toplum içindeki önemini ortaya koymuştur.
Üzerinde önemle durmamız gereken bir diğer husus da şudur ki: Hak ettikleri yerlere yükselmelerini temenni ettiğimiz kadınlarımız, hem sendika, dernek gibi sivil toplum kuruluşlarında, hem de siyasette daha çok yer almalıdır. Bunun gayretini kadınlarımız da göstermelidir. Pozitif ayrımcılığın olmadığı, kadınlarımızın ülkenin geleceğine yön veren kuruluşlarda daha çok ses sahibi olduğu bir ülkede yaşamanın özlemini duyduğumuzu da belirtmek isteriz. Türk Kamu-Sen kurulduğundan bugüne kadar kadın çalışanların sendikal mücadelede hak ettiği yeri almaları için gerekli her türlü çalışmayı yapmaya devam etmektedir. Bu güzel ülke bizim. Kadın-erkek demeden güç birliği içinde sesimize kulak tıkayanlara daha gür sesle haykırmak için, kamu çalışanlarının haklarını alabilmeleri için mutlu ve huzurlu bir gelecek için çok çalışacağız. Türkiye Kamu Sen Gerçekten dik duran, değerlerimizden asla taviz vermeyen, doğruları yapmayı kendisine şiar edinen bir sendika ve konfederasyondur. Yüz de yüz yerli yüzde yüz milli bir sendikadır. Mehmet Akif Ersoy, ‘Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım’ diyor Biz de sendikacılığı Hakkı tutup kaldırmak olarak gören bir anlayışla mücadele etmekteyiz. Türkiye Kamu-Sen ailesi olarak, yaşanan acıların son bulması, kadınlarımızın toplum içinde hak ettikleri değeri ve temsil kabiliyetini elde etmeleri ve önlerine konulan bütün engelleri aşmaları temennisi ile tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.”
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.