Son Güncelleme: 2 Mart 2014 19:13 AK Parti Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili kararı bir dershane sahibi olarak desteklediğini belirterek, dershanelerin değil, milletin geleceğinin daha önemli olduğunu söyledi.
TBMM’de konuşan Milletvekili Murat Yıldırım, 1990 yılından beri dershane sahibi olduğunu, dershanelerin geçmiş dönemlerde gerçekten bir ihtiyaç olduğunu hatırlatarak, “O dönemde öğrencilere okul müfredatına paralel olarak test tekniği öğretiyorduk ve öğrencilerimizin yüzde 70’i başarılı oluyordu. Zamanla merdiven altı dershanecilik arttı. Hem okulda öğretmen, hem dershane de öğretmen modeli gelişti” dedi.
Bazı öğretmenlerin gizli dershane ortağı olmak suretiyle öğrencileri dershaneye yönlendirdiğine dikkat çeken Milletvekili Yıldırım, 28 Şubat’ın oluşturduğu şartlarla birlikte MEB’in üst yönetiminin bu değirmene su taşıdığını ve okul müfredatlarının içinin boşaltıldığını, müfredatların işlemez hale getirildiğini anlattı.
Okullar “olsa da olur, olmasa da olur” bir yapı haline sürüklenirken, dershanelerin “olmazsa olmaz” kılındığını dile getiren Murat Yıldırım, dershane olmazsa üniversite kazanılamayacağı fikrinin adeta dokunulmaz olarak milletin zihnine nakşedildiğini ifade etti.
MEVCUT SİSTEM MAĞDUR EDİYOR
Bunun eğitim sistemi eliyle ülkeye karşı bir ihanet projesi gibi yürütüldüğünü, 28 Şubat’ın bu projesine dokunmak isteyenlere karşı her türlü karşıt lobinin harekete geçirildiğini söyleyen Milletvekili Yıldırım, mevcut yapının çocukları ilkokul 3 ve 4’ten itibaren üniversiteye kadar yarış atı gibi koşuşturduğuna dikkat çekti.
Bu yapının çocukluğu yok eden, çocukların koşup oynamasını engelleyen, hafta sonlarını gasp eden bir yapı olduğunu belirten Yıldırım, bazı dershanelerin de maalesef öğretmenleri mağdur ettiğini ileri sürdü.
Öğretmenlerin sigortalarının yatırılmadığını, çoğu zaman az olan maaşlarının dahi ödenmediğini söyleyen Yıldırım, bu sistemden öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin mağdur olduğunu vurguladı.
Öğrencilerle birlikte çoğu veli de hafta sonları dershanelere gittiğini ve tatil günlerinin yok edildiğini kaydeden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün üniversitelerde okuyan, hatta 30 yaşın altındaki neslin önemli bir kısmı hafta sonu bilmeden, çocukluğunu doyasıya yaşayamadan, oyundan uzak, testlerin içinde boğulmuş, sosyal becerilerini yitirmiş bir nesil olarak yetişmiştir.
MİLLETİN GELECEĞİ ÖNEMLİ
Bu anlayış toplumu germektedir. Mutsuz insanlar oluşmaktadır. Bu haksızlığı hiç birimizin bu topluma daha fazla yaşatmaya hakkı yoktur.
Dershaneler değil, milletin geleceği önemlidir.
Test tekniğini iyi bilen ezberci bir neslin bu ülkeye faydası yoktur.
Bir dershane sahibi de olsam, kendimden önce milletin geleceğini düşünmeliyim.
Test tekniği ile yetişen gençler yerine; sosyal ve kültürel faaliyetlere katılan, okulunda eğitimini en üst seviyede alan, ezbercilikten uzak, kendisini ifade edebilen, düşünebilen, sorgulayan, buluş yapabilen, olimpiyatlara kendisini hazırlayabilecek, muhakeme yeteneği gelişmiş bir gençlik yetiştirmeliyiz
Eğitim sistemimiz bizzat toplumla yürüyen, dört duvar arasından kurtarılmış, hayatın içine yakınlaşan bir düzene kavuşturulmalıdır.
DÖNÜŞÜM SÜRECİ CİDDİ
TEŞVİKLERLE DESTEKLENMELİ
Bu düzenleme ile dershaneler kapatılırken kimse mağdur edilmeden yeni bir kapı açılmaktadır.
Dönüşüm süreci ciddi teşvikler ile desteklenmektedir.
Bu noktada özel okulların yaygınlaştırılması projesi bu ülkenin geleceğine damga vuracak önemli bir projedir.
Devlet okul yapmaktan, yatırım yapmaktan ağır ağır çekilmelidir.
Bu işleri özel sektör yapmalı ve devlet onlardan hizmet satın almalıdır.
Yasa ile bu alanda ciddi teşvikler getirilmektedir. Verilen süreler de dönüşüm için yeterlidir. Hem mevcut özel okullara teşvik verilmekte, hem de yenileri teşvik edilmektedir.
Sektörün içinden biri olarak şunu görüyorum ki, bu teşvikler ile sektör çok rahat bir şekilde dönüşecektir.
Özel okullar sayesinde yükü azalan devlet okullarındaki kalite de artacak ve fırsat eşitliği tabana yaygınlaşacaktır.
İktidarımızın ilk Sayın Başbakanımız “özel okullara 10 bin öğrenci alacağı” açıklamasını yaptığında CHP ve benzeri zihniyetlerin duruşlarını, darbecilerin duruşlarını hatırlatmakta fayda görüyorum.
PARALEL YAPININ HEM İNSAN, HEM PARA KAYBI VAR
Eğer o gün o projeye karşı çıkılmasaydı, bugün dönüşüm çoktan gerçekleşmiş olacaktı.
Paralel yapının dershaneciliğin dönüştürülmesine karşı olması gayet normaldir. Çünkü hem insan kaynağını, hem de para kaynağını yitirmektedir. Bu yapı hem öğrencilerden para almakta, hem de fakir öğrencileri okutuyoruz, yurtdışında okul açıyoruz diye milletimizden para toplamaktadır. Şimdi bu çarkları yıkılacak, kaynakları kurutulacak diye feryat ediyorlar. Burada yasaya karşı çıkanlar paralel yapının yararına, milletin zararına iş yaptıklarının farkına varmalıdırlar.
Bu vesile ile kangren haline gelmiş bu sektörün milletimize daha fazla zarar vermemesi için kararlı bir duruş sergileyen başta Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanımız ve bürokratlarına teşekkür ediyor, yasanın milletimize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.”