Son Güncelleme: 17 Ocak 2015 11:47
Çorum Akıncılar Derneği adına konuşan Huzeyfe İpek, özgürlüklere, dini değerlere ve mukaddeslere yapılan saldırıların hiçbir ülkede basın özgürlüğü olarak kabul edilemeyeceğini belirterek, “Her zaman olduğu gibi İslam düşmanlarının yanında kışkırtıcı tavır ve yayınlarıyla yer alan “Cumhuriyet Gazetesi’nin” Charlie Hedbo Dergisi’nin yayınladığı hakaret dolu karikatürleri aynen yayınlaması, Cumhuriyet Gazetesi’nin eskiden beri sürdürdüğü İslam düşmanı yayın politikasının bir sonucudur” dedi.
Çorum Akıncılar Derneği önderliğinde ESDER, Erbakan Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Hitit Üniversitesi Suffa Kulübü ve GESİDER Hz. Muhammed’e ve İslam’a yönelik yapılan saldırıları protesto etti.
Hürriyet Parkı Merkez PTT önünde ellerindeki pankartlarla eylem yapan grup adına Çorum Akıncılar Derneği’nden Huzeyfe İpek, basın açıklamasında bulundu.
Bu tip yayın politikasının apaçık provokasyon, kışkırtma ve özgürlükleri istismar eden bir basın terörü olduğunu söyleyen İpek, “Dün olduğu gibi bugün de Fransız Charlie Hedbo karikatür dergisinin Hz. Muhammed (s.a.v.’i aşağılayan, ona hakaret eden yayınlarının basın özgürlüğü ile uzaktan yakından bir alakası yoktur. Derginin yapageldiği, yaptığı ve yapmaya çalıştığı apaçık bir İslam düşmanlığıdır.
Müslümanların Anne, babasından, hayatından daha değerli, yaşam ve ilkelerini Müslümanların rehber edindiği, Kuran ahlakıyla ahlaklanmış peygamberimize rehberimize; hakaret, küfür, aşağılamada bulunulmuştur” diye konuştu.
“Cumhuriyet Gazetesi, bu tavrı ve İslam karşıtı kirli yüzünün ülkemizde sırf kendi fikirlerine karşı olduğu için şapkasını, kıyafetini, düşünme biçimini, bahane edip yüzlerce insanı asmış bir rejimin savunucusudur” diyen İpek, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu Müslümanların aklıyla, duruşuyla alay etmektir. Bu gazete kışkırtıcılık olacağını bilmesine rağmen Müslüman bir ülkede ve Müslüman bir mahallede avazı çıktığı kadar bağırarak, inat ve ısrarla salyangoz satmaya çalışması basın özgürlüğü bahanesi ile geçiştirilemeyecek önemdedir.
Cumhuriyet’in bu inkarcı ve inatçı tavrıyla resmen Müslümanlara hakaret etmekte ve onları kışkırtarak, kanla ve zulümle beslendikleri geleneklerini tekrar etmek istemektedirler. Paris’te ki olayların arkasında da Charlie Hedbo’nun Müslümanları kışkırtan, alaya alan ve aşağılayan alçak kışkırtıcı tavrı yatmaktadır.
Önümüzdeki bu manzara tertipli düzenli sadece bir provokasyon değildir! Bu manzara cehennem çukurundakilere bıraktığınız yerden bu meseleyi devraldık. İslam’la savaşınız bizimle devam edecektir, Siz oradan biz buradan… Manasına gelmektedir.
“Hep öldüren mi suçludur?” diye bir söz vardır. Kendisini öldürtecek kadar katili çileden çıkaran, çirkefleşen, şımarık ve saldırganlaşan maktulün hiç mi suçu yoktur.
Cumhuriyet’in bu kin ve nefret dolu yayınları basın özgürlüğü değil açık bir nefret söylemidir. Bu söylem ve eylem Müslümanların kutsallarına, özellerine, inanç ve mukaddeslerine açıkça bir savaş ilanıdır.
Cumhuriyet’in bu tavrı ülkemizdeki inkar ve isyan cephesinin İslam’a ve Müslümanlara karşı ne kadar kin, düşmanlık ve nefret beslediğini ve ürettiğini ortaya koymaktadır.
Bu yapılırken de Türkiye Müslümanları hiçe sayılmakta, hakir görülmekte, nasıl olsa huzurları yerinde denilerek, olaylara karşı tepkisiz kalacağı düşünülmektedir. Müslümanların bu olaya üzerindeki her türlü yükü atarak Müslüman’ca bakmasını ve Müslüman’ca duruşunu sergilemesini diliyoruz.
Yerli münafıklar çatlasalar da, patlasalar da, ortalarından yarılsalar da bu ülkede en gür seda İslam’ın sedası olacaktır.
İçeride ki ve dışarıda ki İslam düşmanlarının saldırıları ve baskıları bu sesi kesmeye gücü yetmez.
Bilmiyorlar mı, kim Allah’a ve elçisine karşı koymaya çalışırsa gerçekten onun için, onda ebedi kalmak üzere cehennem ateşi vardır. İşte en büyük aşağılanma budur.”
Tekbir getiren kalabalık, basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.