Son Güncelleme: 23 Aralık 2014 15:15
Aktif Eğitim Sen il temsilciliği tarafından Aktif Buluşmalar kapsamında organize edilen programa konuşmacı olarak Sendikanın Genel Başkanı Osman Bahçe katıldı. Üyelerin kendi emekleriyle yaptıkları kokteyl ile başlayan programda eğitimciler Genel Başkanları ile birlik ve beraberlik mesajı verdiler.
Ayrıca programda Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine ilişkin Yönetmelik kapsamında Okul Müdürlerinin 75 puana dayalı değerlendirmesi sonucu, mesleğe yıllarını vermiş tecrübe ve birikimleriyle eğitime katkı sağlamış ve sağlamakta iken haksız ve hukuksuz bir şekilde, görevden alınan idareci üyelerine vefa ödülleri verildi.
Sendika koordinasyon ekibinde görevli üyelere rozet takma merasimi ve çeşitli hediyelerin sunulduğu programda konuşma yapan sendika Genel Başkanı Osman Bahçe;Dünyada tüm dinler ve devletlerin insanlar için garanti altına aldığı temel ihtiyaçlar vardır. Mesela insan bedeninin en temel ihtiyacı barınmadır, beslenmedir. İnsan ruhunun en temel ihtiyacı inanmadır, inandığı gibi yaşamaktır. Bu kavram Uluslararası hukukta, insan hakları evrensel beyannamesinde ve bizim anayasamızda da din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve düşünceyi açıklama hürriyeti şeklinde yer alır. İnsan aklının en temel ihtiyacı ise eğitim öğretim görme hakkıdır. Bu açıdan öğretmenlik mesleği, eğitim hakkının doğrudan, diğer hakların da dolaylı yoldan temsil etmesi sebebiyle tüm dinler ve tüm devletler tarafından mukaddes ve en şerefli meslek kabul edilmiş ve değer görmüştür. Öğretmelik mesleği insanlık tarihi kadar eskidir. Öğretmen insana kendisi olmayı ve diğer varlıklara saygı duymayı öğretir. İyi, doğru ve güzele uymayı ve inandıklarını söylemeyi öğreten yaşam koçudur.
Tarihe baktığımızda öğretmenlere değer veren milletlerin payidar oldukları ve tarihe damgalarını vurduklarını, öğretmene, eğitime değer vermeyen milletlerin ise hep karanlık devirler yaşadığını görmüşüzdür. Öğretmenlerine değer vermeyen devletlerin yarınlarının aydınlık olması imkansızdır. Şanlı tarihimize baktığımızda da ne zamanki devlet adamları eğitimcilerin akıllarına tavsiyelerine kulak vermişlerse o zaman güçlü devlet olmuşuz, ne zamanki öğretmenler devlet adamlarının güdümüne girmiş, ne zamanki bugün olduğu gibi emir ve talimatlarla fetvalar vermişler, ne zamanki bir kısım siyasi ve başka odaklar için hazırlanmış safsatalar bilimsel rapor diye milletin önüne takdim edilmişse, işte o zaman en talihsiz devirlerimiz tarihin karanlık sayfalarında aktörleriyle yerini almıştır.
Üstad Nurettin Topçu derki; eleştirmek herkes için bir haktır, ama öğretmen için bir görevdir, bir sorumluluktur ve bir vazifedir. Doğru gördüğünü alkışlamak, yanlış gördüğünü eleştirmek tarihin öğretmenlere yüklemiş olduğu bir misyondur. Aslında bunun kendi özümüzde karşılığı onlarca örnekleriyle vardır.Mesela kitabımızda iyilikleri emredin, kötülüklerden sakındırın der Allah. Ve yine hadisi şerifte haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Der efendimiz. Sendika olarak ve öğretmenler olarak görevimiz tüm farklılıklarımıza rağmen, iyiliklerin artması kötülüklerin azalıp yok olması için mücadeledir. Bir yanlışlık gördüğümüzde onu düzeltmek için elimizle, gücümüz yetmezse dilimizle, ona da gücümüz yetmezse asla sessiz kalmayarak yanlışı onaylamayacağız ve mücadelemizi yürüteceğiz. Doğrunun, hakkın ve iyinin yanında olmak sorumluluğumuzdur.
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak maddi manevi kültürel öğelerimizde kendilerine saygı duyduğumuz, tarihten bugüne büyüklerimizin hayatlarında, ilim erbabının susmaması gerektiğini, eleştirmesi gerektiğini, alkışlaması gerekeni de alkışlaması gerektiğini biliyor ve bu tarihi misyonun, bu tarihi görevin hep beraber yerine getirilmesi gerektiği bilinciyle yolumuza devam ediyoruz.
Eğitimin ve eğitimcinin tüm sorunlarının üstüne bencesiyle değil de ilimcesiyle , hakikatcesiyle giderek, toplumun, halkın, üyelerimizin ve çalışanlarımızın sesine kulak vererek mücadelemize devam edeceğiz.
Yapılan araştırmalara bakarsanız öğretmenin sayısal sorunu varmış derler. İzlanda’nın nüfusu 323 bin, Türkiye’de atama bekleyen öğretmen adayı sayısı 330 bin . Yani bugün atama bekleyen öğretmen adayımız bir devlet sayısına ulaşmış vaziyete. Yine ülkemizde iktisadi bilimler ve siyasal bilimlerden mezun olanların sayısı 420 bini aştı ve hepsi işsiz. Üniversite mezunu olup iş bulamayanların sayısı ise 1 milyon 300 bini aşmış durumda. Ülkemizin doğusunda çalıştırılan ücretli öğretmen veya bazı yerlerde derse gitmeden maaş alanlar, bir tarafta filanca siyasetçinin , filanca zenginin , filanca devlet büyüğünün çocuğu o okula gidiyor diye özel okul statüsünde 15-20 kişilik sınıflarda ders veren öğretmen varken, diğer tarafta köyde kasabada ilçede 50-60 kişilik sınıflarda gardiyanlık yapan meslektaşımız var. Bir tarafta okulun ihtiyaçlarını siyasetçiden veya felandan torpil bularak okulunu özel okul gibi yapan müdürler varken, diğer taraftan ülkemizdeki okulların en az %60’ı insani koşullardan uzak bir ortamda eğitim görmeye çalışıyor. İşte sayısal çarpıklıklarımı dedi.
Konuşmasının devamında eğitimin diğer sorunlarına da değinen Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Bahçe; Sendika olarak,ve üyeler olarak sizlerden hep doğrunun yanında olmaya, eğitim sorunlarını çözme adına tüm diğer paydaşlarla bir araya gelerek kendinize yakışır katkılar sağlamaya, hakkın yanında olarak haksızlıklar karşısında demokratik ve müspet tepkiler vermeye devam etmenizi istirham eder teşekkür ederim.