Son Güncelleme: 4 Ağustos 2016 19:50 Cumhuriyet Meydanı’nda vatandaşların tuttuğu demokrasi nöbetine katılarak konuşma yapan Muzaffer Külcü, 15 Temmuz tarihinde darbeci hain FETÖ üyelerinin her şeyi hesap ettiğini ancak milletin gücünü hesap edemediğini söyledi.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen demokrasi nöbetine Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün yanısıra Kaymakam Ramazan Kurtyemez, Belediye Başkanı Muhammet Eyvaz, AK Parti İlçe Başkanı Ümit Tokgöz, Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül, İlçe Emniyet Müdürü Serdar Yakıcı, İlçe Müftüsü İhsan Caner, Çorum Ziraat Odası Başkanı Mehmet Sayan, Alaca TSO Başkanı Günser Şirin, Alaca Ziraat Odası Başkanı İlhan Yılmaz, Alaca Diriliş Teşkilat Başkanı Ahmet Özbaş ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Demokrasi nöbetinde konuşan Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, “Biz Alaca’ya ne zaman gelsek hep farklı coşku, hep farklı bir heyecan içerisinde oluyoruz. Bugünde aynı heyecanı görüyorum. Allah birliğimizi daim etsin. Birliğimiz bozmak isteyen fitneci, hain ve şer odaklarına Allah fırsat vermesin. Rabbim sizlerden razı olsun” dedi. Konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili devam eden Külcü, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz akşamı acı anlar ve acı saatler yaşadık. 239 kardeşimiz o gün şehadete yürüdüler. Rabbim onlara rahmet etsin. 2000’den fazla yaralı kardeşimiz var. Onlara da acil şifalar diliyoruz. 15 temmuz akşamından itibaren herkes adeta bir vatan görevi yapıyor. 20 yaşındaki bir çocuğumuzun askerlik anlayışı gibi meydanlarda. Bu milletimizin ferasetinin sonucudur. Milletimizin basiretinin ve cesaretinin sonucudur. Çünkü; 15 Temmuz gecesi bir dehşet gecesidir. Yıllardır Alaca’ya Çorum’a vs. kendilerini gönül ehli insanlar olarak tanıtanlar, hizmet erbabı olarak tanıtanlar, hatta muhabbet fedaisi olarak tanıtanların aslında birer ölüm makinası olduğunu gördünüz. Birer katiller sürüsüne dönüştüğüne o gece şahit olduk. Bu milleti 30-40 yıldır sinsice kandırarak, milletimizden aldıkları yardımlarla işinden, dişinden, aşından arttırarak vermiş oldukları yardımlarla bu millete silahı doğrultacak helikopterlerden, uçakların tepelerinden ölüm kusturacak insanlar yetiştirdiklerine şahit olduk. O gün gerçekten acı bir gündü. Rabbim böyle günleri ve acıları bir daha milletimize yaşatmasın.
Daha önceki darbeleri de, darbe girişimlerini de gördük. O darbe girişimlerinden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, bu milletin iradesinin güzergahı olan TBMM’yi bombaladıklarını görmedik. Meclis bombalanıyorsa, milli irade bombalanıyorsa, milletin hakimiyet noktası olan yeri bombalanıyorsa bilin ki bu hükümete karşı yapılan bir darbe değildir tek başına. Eğer duvarında “hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” yazan milletin meclisi bombalanıyorsa bu bizatihi millete yapılan bir darbe girişimidir. Allaha hamd olsun onların hesap etmedikleri bu milletin gücü ve imanı vardı. Onları sabah olmadan yerle yeksan etti bu millet. Milletimiz o gece bir destan yazdı. Şimdi şurada yüzlerce, binlerce insanız. Tek tek sorsam o gece biz ne yaptık diye, çoğunluğumuzun vereceği cevap darbe girişimi yaptılar, bizde onlara engel olduk. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. O gece her biriniz destan yazdınız. Çanakkale savaşında, istiklal harbinde nasıl bir destan yazmışsa bu millet, 15 Temmuz gecesinde de aynı destanı yazdı bu millet. 79 milyon o gün yeni bir destan yazdı. Tarih sizi şahit olun ki sayfalarına altın harflerle yazacak. Artık her birinizin tıpkı Çanakkale savaşında olduğu gibi anlatacak birer kahramanlık öyküsü var. Şunu diyeceksiniz; “gökten ölüm yağmaktaydı. Helikopterler, uçaklar, başımızda dönmekteydi. Burada olmadı ama Ankara, İstanbul’daki kardeşlerimizin tepelerinden uçaklar, helikopterler ölüm kusmaktaydılar. Ama korkmadılar, çekinmediler, yürüdüler hamd olsun ki başardılar. Ne diyor rabbimiz “La tahzen” üzülmeyin, inanıyorsanız galip gelecek olan sizlersiniz. İnandık ve hamd olsun rabbimizin müjdesine de mazhar olduk. Sizin evlatlarınız, torunlarınız göğsü kabara kabara benim annem, benim babam, benim amcam o günkü kahramanlık hikayesini yazanlardandı. O gün bir tarih yazanlardandı. Bunu göğüsleri kabara kabara anlatacaklar.
O geceyi iyi anlamak istiyorsak, o gece Türkiye’nin başına açılmak istenen işleri iyi anlamak istiyorsak; bu coğrafyada 100 yıldır olan biten neyse onların hepsini iyi anlamamız lazım. Yarım kalmış bir iş var. 100 yıl önce bu topraklarda yarım kalmış bir iş var. Osmanlıdan geriye kalan, kuzey Afrika’da, arap yarım adasında, balkanlarda, Anadolu coğrafyasında tamamlanmak istenen bir iş var. O geceyi anlamak için Suriye’yi, Libya’yı, Tunus’u, Arakan’ı, Gazze’yi, Filistin’i, Bosna’yı iyi anlamak lazım. Eğer buralarda olan biteni anlamazsak, anlayamazsak o akşam yapılmak isteneni de tam olarak anlayamayız. Şimdi yavaş yavaş bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Bugün daha net ifadeler var. Darbe girişimi nereden yönetilmiş, İncirlik üssünden. İncirlik üssü bir NATO üssüdür. Orda kim var ABD var, Avrupa Birliği ülkelerinin büyük bir kısmı var. Onlar 15 yıl önceki gibi, AK Parti öncesi gibi, Tayyip Erdoğan öncesi gibi bu ülkeye emir vermek istiyorlar. Ancak o günler çok geride kaldı. Biz 100 yıl öncesi gibi büyük bir millet olduğumuzu yeniden kavradık. Onun şuuruna ve özgüvenine hamd olsun bir kez daha kavuştuk. Artık bizi kimse oraya döndüremez. Ama Hain hainliğini yapacak. Zalim zalimliğini yapacak. Onlar yapsınlar, bizde kendi bildiklerimizden mücadele etmeye, gücümüzü, imkanlarımızı ve milletimizin birliğini beraberliğini güçlendirmeye devam edeceğiz.
Eğer bugün başarılı olmuş olsalardı, 15 gün bir ay sonra Suriye neyse Türkiye’yi de o noktaya getireceklerdi. Şimdi bizim güneyimizde bir PYD devleti kurmaya çalışıyorlar mı? Peki sizler varken, Tayyip Erdoğan varken buna güçleri yeter mi? İşte onun için bir yandan liderimizi etkisiz hale getirmek, bir yandan da meclisi bombalayarak milleti güçsüz bırakmayı hedeflediler. Ama hamd olsun buna muvaffak olamadılar. Bu millet öyle bir millettir ki, toprağı için, bayrağı için, devleti için, milleti için yürür ölüme Allah’ın izniyle. Şehitlerimizi kıyamete kadar unutmayacağız. Allah onlardan razı olsun.
“Vatanımızın gelecği için nöbete devam ediyoruz”
TSK içerisine yuvalanmış hain FETÖ’cülerin darbe girişiminin ardından meydanlarda tutulan demokrasi nöbeti devam ediyor. Belediye Başkanı Muhammet Eyvaz, Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’nün de katılımı ile devam eden demokrasi nöbetinde bir konuşma yaptı. Türkiye’nin, vatanımızın geleceği için demokrasi nöbetini tutmaya devam edeceklerini belirtti.
Demokrasi nöbetini 19’uncu gününde de sürdüren vatandaşlara teşekkür eden Başkan Eyvaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dün FETÖ’cü birinin bir konuşmasını dinledim: “Türkiye’de darbe olduğu zaman hiç kimse sokağa çıkamaz. Burada bir darbe olsun imam caminin avlusunda evi olsun, camiye namaz kıldırmaya gidemez. Dolayısıyla bu millet paralı askerlik yapmış, tankın önünde, F-16’lara kafa tutacak, tüfeklerin mermilerinin önünde duramayacak bir millettir” diyordu.
Ama sizler bunu ne kadar abes bir söz olduğunu göstermiş oldunuz. Dolayısıyla FETÖ’ne, aziz Türk milletinin imanından, fedakarlığından haberi olmadığını gösterdiniz. Bizler tankların karşısında duramamış olsak da, sizlerin bu nöbetlerdeki fedakarlıkları bizleri onurlandırdı ve gururlandırdı. Hepinize teşekkür ediyorum.
Biz burada nöbeti tutarken aramızdaki FETÖ’cüler aslında tir tir titriyorlar. Biz burada programlar yaparken onlar korkuyorlar. Yine sizleri korkutmak için tarihler veriyorlar. Biz FETÖ’yü eleştirdikçe onlar “biz darbeye karşıyız. Allah hainlerin belasını versin. Allah hainleri yerin dibine batırsın” diyorlar. Bilin ki bunları diyenler Recep Tayyip Erdoğan’ı ve sizleri kastediyorlar. Onun için açıkça bu terör örgütüne karşı durmayanları bizden saymıyoruz. Herkes aklını başına alsın. FETÖ de PKK da aynıdır. Bizim istiklal marşımız “korkma” diye başlıyor. Onun için cesur olunuz. Bizim başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız cesur. Biz onun neferleriyiz. Ben nöbetimizin kutlu, mübarek olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.”