Erdal Odabaş yaptığı açıklamada; Mevsim geçişini yaşadığımız şu günlerde kış hastalıklarına karşı direnç oluşturmak için takviye gıda arayanların favori ürünü baldır. Apiterapi ( arı ürünleri ile tadavi) fitoterapi (bitkilerle tedavi) yöntemlerinin olmazsa olmazı baldır. Şifa kaynağı olduğu bilimsel bir gerçeklik olan bal, her mevsim antioksidan ve enerji verici özelliği nedeniyle çoklukla tüketilmektedir. Her kıymetli metaın kalpazanları olduğu gibi balında maalesef kalpazanları bulunmakta. Her yıl farklı şekillerde emeğin alın terinin karşısına çıkıp onuru ile üretim yapan arıcılarımızı mağdur edenler için ciddi caydırıcılığı olan yaptırımlar bekliyoruz. Mevcut cezalar caydırmaya yetmiyor. Şu an ekranlardan beşi beş kuruştan bal satma kepazeliği bitmiş gibi görünse de kahvanelerde sokaklar da mahalle aralarında, cami önlerinde bal süsü verilmiş, balın onda biri fiyatına satılan sıvılar olduğunu görüyoruz, biliyoruz, duyuyoruz.

Hiçbir gıda, mevzuata uygun olsa bile, hiçbir bal görünümü verilmiş nesne balın yerini tutamaz. Bu tür ürünler “Reçelden iyidir diyerek” tercih nedeni olmamalıdır. Halkımız, adresi belli olmayan, elindekileri satıp bitirdikten sonra kaybolan, arıcı olduğundan emin olmadığımız satıcıların ürünleri almamalıdır. Aksine ilgili birimleri haberdar ederek müdahale edilmesini sağlamalıdır. Balı arıcıdan almak ihtimal dahilindeki bir çok riski ortadan kaldırır. Halkımız “ucuz etin yahnisinin olmayacağını bilir. Balda bu gerçeği iki kere hatırlamalıdır.