Son Güncelleme: 22 Temmuz 2016 09:30 Vatandaşlara hitaben konuşan Öztürk, “FETÖ örgütünün darbe sonucunda başarılı olsalardı İskilip’te bile belediye başkanları, valiler, kaymakamlar, il ve ilçe müdürleri dahil elemanları önceden hazırlanmıştı” dedi. Öztürk şunları söyledi: “Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi parti ayrımı gözetmeksizin, Türk milleti kendine asker denilen ama askerlikle en ufak bir alakası olmayan şerefsiz şahsiyetsiz karaktersiz adamların devlete ve millete karşı yapmış olduğu darbe teşebbüsüne karşı ayakta ve dimdik meydanlardayız. Bu bir demokrasi zaferidir ve Türk milletini dünyanın daha iyi tanıması ve anlaması için veriliş büyük bir mesajdır ve imtihandır. Bunu beklemiyorlardı. Eğer milletin iradesi ortaya çıkmasaydı bu darbe sonucunda buralarda bizler değil maalesef darbeci, cuntacı azınlık bir gurubun, satılmış Fethullahcı örgütü mensuplarının hükümleri ve kadroları iş başında olacaktı. Hepsinin darbeden sonra göreve getireceği kişiler; belediye başkanları, valiler, kaymakamlar, il müdürleri, ilçe müdürleri aklınıza gelen kadroların her türlü elemanları hazırlanmışlardı. Bunu akamete uğratan en önemli husus sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanımızın bir telefon konuşmasıyla halkı meydanlara davet ederek bu darbeyi önlemesi oldu. Aksi halde Türkiye 50 sene geriye gidecek bir sürecin içine maalesef girecekti. Biz bu vesileyle darbecileri de gördük. Televizyonlar da kendilerini gördünüz. Bunlar gerçekten adam olsalardı öyle süklüm büklüm bir vaziyette durmazlardı. Bu darbeye Türkiye’deki bütün siyasi partiler, Ak Parti, MHP, CHP ve mecliste gurubu bulunan diğer parti yek vücut olarak karşı çıkarak darbelere karşı geçit vermeyeceğini göstermiş oldu. Hepimize kutlu olsun. Allah milletimize bir daha böyle sıkıntılar yaşatmasın.
HERKES YELTSİN’İN TANKIN ÜZERİNE ÇIKTIĞINI BAHSEDER AMA
Bu vesileyle; Türk milletinin, Kürdüyle, Lazıyla, Kürdüyle, Arnavutuyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle derin bir ferasetinin de olduğunu görmüş olduk. Bu feraset bir deprem zamanında ortaya çıkıyor. Ben bunu Düzce’de kriz merkezi başkanlığım esnasında yaşadım. O dönemde deprem esnasında parti fikir görüş ayrılığı gözetmeksizin bu millet bir araya geldi. Şimdi ikincisini tarihte belki ilk defa ve dünyada da belki ilk defa bu darbe girişimi vesilesiyle ortaya koydu. Herkes Yeltsin’in Rusya’da darbe yapılırken tankın üzerine çıktığından bahseder ama gördük ki bizim milletimizin bütün fertleri en az Rusya’da darbe yapan Yeltsin kadar tankın üzerine çıkmayı, araba kullanmasını bilmeyen ehliyeti olmayan insanların on dakikada tankı ele geçirip beş dakikada sürmeyi öğrenmesini şaşırarak gördük. Bu Türk milletinin, Kürdüyle, Lazıyla, Kürdüyle, Arnavutuyla, Çerkeziyle, Alevisiyle Sünnisiyle ne demek olduğunun bir daha tescillenmesi anlamına geldi. Bundan dolayı bu milletin bir mensubu olmaktan dolayı ve bu milletin içerisinde yetişmiş idareci olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Bu darbeye karşı çıkan milletimizin bütün evlatlarını, şehit olanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz. Onlar dinimizce ve demokrasi anlamında şehittir. Yaralılarımıza da Allahtan acil şifalar diliyoruz. Ölümü göze alarak ileri atılan kahramanlarımızı minnet ve şükranla yad ediyorum. Türk milleti gerçekten kahraman bir millettir. Darbeye karşı çıkan bir millettir. Menderes rahmetlinin darbe ile devrilmesinde sokağa çıkamayışının, Özal zehirlendiğinde bunun karşısında duramayışının acısını yüreğinde hissederek bu darbe girişimine karşı çıkan bir milletiz.