Son Güncelleme: 25 Kasım 2014 17:14
CHP Çorum İl Kadın Kolları Başkanı Melda Özüdoğru, kadının toplumun temeli olduğunu belirterek, kadının bilinçlenmemesi, eğitimden mahrum bırakılması halinde toplumun gelişmesinden ve aydınlanmasından söz edilemeyeceğini söyledi…
25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle CHP İl Binası’nda basın toplantısı düzenleyen Melda Özüdoğru, kadına yönelik şiddetin toplumu geriye götürdüğünü, bu çağdışı anlayış ve uygulamalara derhal son vermek gerektiğini bildirdi.
CHP’de düzenlenen toplantıya ayrıca CHP Merkez İlçe Kadın Kolları Başkanı Firdevs Yalçın ile İl-İlçe Kadın Kolları Üyeleri katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Melda Özüdoğru, kadınların sokak ortasında öldürülmediği, kız çocuklarının eğitim ve öğretimden alıkonulmadığı, çocuk yaşta evlendirilmediği, töre cinayetlerinin yaşanmadığı, iffetli olmanın kahkaha atma ile ilişkilendirilmediği bir Türkiye arzu ettiklerini ifade etti.
Özüdoğru, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
NAMUS VE AHLAK ERKEĞİ DE İLGİLENDİRİR
“Kadına yönelik şiddetin türleri o kadar çok ki, hangisinden başlayalım karar vermekte zorlanıyoruz. Öğrenim hakkı elinden alınarak eğitimsiz ve korumasız bırakılmasından mı, yoksa cinsel bir meta gibi görülüp çocuk yaşta evlendirilmesinden mi, yoksa hakkını aramak için mücadele ettiğinde devletin sahip çıkmayıp çoğu zaman sokak ortasında vahşice öldürülmesinden mi, hangisinden başlamalı şaşkınız.
Kadına yönelik şiddetin gerekçesi çoğu zaman namus ve ahlak oluyor.
Namus ve ahlak sadece kadını ilgilendiren olay mıdır? Erkeği bu olayın dışında tutabilir miyiz? Maalesef bugünkü ortaçağ zihniyeti namus ve ahlak kavramından sadece ve sadece kadını sorumlu tutuyor. Asıl sorun bu anlayışla başlıyor.
Şöyle bir bakalım; çocuk yaştaki kızları imam nikahı ile bilmem kaçıncı eş olarak alan birinin ahlak anlayışını, hangi ahlak ve namus anlayışıyla yan yana koyabiliriz?
Bu çağdışılığa karşı çıkan kadın, birinci derece yakınları tarafından hunharca katlediliyor. Gerekçesi; ailenin namusu temizleniyor.
ÜLKE YÖNETMEK CİDDİYET GEREKTİRİR
Geçtiğimiz yıllarda Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı kurulduğu halde her nedense bu bakanlığın adı değiştirilmiştir. Daha sık kadın adının ve sorunlarının gündeme geleceği düşünülmüş olsa gerek.
Dün akşam televizyon kanallarında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı bir salonda konuşma yapıyor, orada bir kadın izleyici olağan bir şekilde soru soruyor. Kadın izleyici, bakanın korumaları tarafından ağzı kapatılarak salondan çıkartılıyor. Bu olayı şiddetle kınıyoruz.
Oysa kadın, toplumun temelidir. Kadın bilinçlenmezse, eğitilmezse toplum aydınlanmaz.
Ülke yönetmek, ciddiyet ve samimiyet gerektirir.
Kadınların sokak ortasında öldürülmediği, kız çocuklarının eğitim ve öğretimden alıkonulmadığı, çocuk yaşta evlendirilmediği, töre cinayetlerinin yaşanmadığı, iffetli olmanın kahkaha atma ile ilişkilendirilmediği bir Türkiye dileğiyle tüm kadınlarımızın 25 Kasım Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz.”