Son Güncelleme: 22 Ocak 2015 16:12 Türk Eğitim-Sen Çorum Şube Başkanı Selim Aydın yaptığı yazılı açıklamada; 2014 – 2015 eğitim-öğretim yılının 1. Dönemi  sona ermektedir. Bir dönem boyunca  bilgilerine yeni bilgiler, davranışlarına yeni davranışlar eklenen, ve her alanda kendilerini geliştirerek hayata hazırlanan çocuklarımız ve gençlerimiz için artık dinlenme zamanı gelmiştir.

Çocuklarımızı ve gençlerimizi yarınlara hazırlayan öğretmenlerimiz ve bütün eğitim çalışanları da haklı bir yorgunluk içindedirler.

Yarın 23 Ocak  Cuma günü, bir dönemin  değerlendirmesi olan karneler verilecektir. Sevinen çocuklarımız ve geçlerimiz olacağı gibi üzülenlerde olacaktır mutlaka. Tabii ki yarınlarımızın teminatı olan çocuklarımız ve gençlerimizin sevinçlerine de üzüntülerine de ortak olmalıyız. Anne ve babalar ise başarı ve başarısızlıklardan kendilerine de pay çıkararak durumu değerlendirmelidirler. Çocuklarımızın başarılarına sevinirken, başarısızlıklarının sebepleri üzerinde durularak üzüntüler paylaşılmalıdır. Hayata hazırlanan çocuklarımıza, gençlerimize anne ve babalar  böyle dönemlerde müspet davranmalıdırlar.

Eğitim-öğretim yılının 1. Döneminin  değerlendirmesi çocuklarımız, gençlerimiz, anne ve babalar için olduğu gibi, eğitim çalışanları ve Ülkemizin gerçekleri açısından da değerlendirilmelidir.

2014-2015 eğitim öğretim yılı başında yaptığımız açıklamada eğitim- öğretimin kaosla başladığını söylemiştik. Ziller yine dertli çalacak demiştik. Endişelerimiz  gerçekleşti.  MEB Yasası ve ardından çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile birlikte MEB’de hız kazanan kadrolaşma furyası  tüm illerde olduğu gibi ilimizde de oldu. Paralel yapılanmayı ortadan kaldıracağız diyerek yola çıkanlar MEB’de taş üstünde taş bırakmadı. Türk Eğitim-Sen üyesi  okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları bilgi ve birikimlerine bakılmadan, liyakatleri göz önünde bulundurulmadan kıyıma uğradı. Sözde paralel yapıdan şikâyet edenler, MEB’de tetikçi  müdürleri ile tamamen yandaş sendikaya mensup komisyon üyelerinin eliyle  kendi adaletsiz ve ahlak dışı paralel yapısını oluşturdu. Kıyım öyle bir noktaya geldi ki; siyasi, ideolojik anlayışı iktidarla farklı olan, sendikal tercihini yandaş sendikadan yana kullanmayan, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden yöneticilerimiz  birer birer tasfiye edilmiştir. Bunun adı MEB’de yönetici soykırımıdır.

YANDAŞ SENDİKA VİCDANLARDA MAHKUM OLMUŞTUR.

Yandaş-Sen’de bu süreci kendi lehine öyle bir kullandı ki, öyle ahlaksızlıklar yaptı ki; “Bana üye ol seni müdür yapacağım”, “Bana üye olmazsan , görev süren uzatılmaz” diyerek, şantajla çalışanları baskı altına aldı. Hormonlu büyüyen, iktidara sadakatle bağlı olan, çalışanları haklarını savunma söz konusu olduğunda süt dökmüş kediye dönen, toplu sözleşme sürecinde kamu çalışanlarının belini büken,   maneviyat ve değer kavramlarını dilinden düşürmeyen ama uygulamaları ile değerleri ayaklar altına alanlar bir kez daha vicdanlarda mahkûm olmuştur.

ÖĞRETMENLERİMİZ TEDİRGİN BİR BEKLEYİŞ İÇERİSİNDEDİR.

Öğretmenlere bu yıl, en geç önümüzdeki yıl rotasyon görünmektedir. Ancak bu rotasyonun il içi mi il dışı mı, süresinin ne olacağı yönetmelik ile düzenlenecektir. Öğretmenlerimiz şu anda tedirgin bir bekleyiş içindedir. Türk Eğitim-Sen öğretmenleri göçe zorlayacak bir sistemi asla kabul etmemektedir. Hatırlarsanız okul müdürlerine yapılan rotasyona da şiddetle karşı çıkmıştık. Bugün gelinen noktada okul müdürlerine yapılan rotasyonun bir fayda sağlamadığı görülmüştür. Nitekim öğretmenlere yapılan rotasyonda fayda sağlamayacağı gibi daha büyük sıkıntılara neden olacaktır.

Bütün olumsuzluklara rağmen fedakarca görevlerini yerine getiren öğretmen arkadaşlarımıza ve eğitim çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Çünkü onlar her türlü olumsuzluğa, ayrımcılığa siyasi baskıya, ve engele rağmen görevlerini azimle şevkle, inanç ve imanla yerine getirdiler.

Politize edilmiş devlet memurluğu uygulamalarıyla parti devletine gidişin ayak seslerinin konuşulduğu bir dönemde, eğitim çalışanları olarak her türlü zorluğa rağmen yılmadan bıkmadan usanmadan hükümet memuru değil devlet memuru olduğumuzu haykırarak çalışmaya devam edeceğiz. Devletimizin ve milletimizin devamı için, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı, gençlerimizi yarınlara hazırlayacağız. Bu duygu ve düşüncelerle öğrencilerimize ve eğitim çalışanlarımıza iyi tatiller diyoruz.

SEYİT ALİ BÜYÜK’E KARNE

Bu arada İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Seyit Ali Büyük muhtemelen yarın okullarımızdaki karne törenine katılacaktır. Biz de eğitim çalışanlarının temsilcisi olarak müdür beye bir karne takdim edeceğiz. Sene başında duymuş olduğumuz endişelerin sonuçları tabii ki karnede karşılığını bulmuştur.

İcazet aldığı sendika hariç diğer sendikalar ile iletişimi bozuk olan, en azından bizimle bozuk olan müdür bey çevre ile iletişimden başarısız olmuştur. Her şey şeffaf olacak , endişe etmenize gerek yok diyen müdür bey  güven noktasında da başarısız olmuştur.

Yönetici görevlendirme sürecindeki tavır ve uygulamaları  dikkate alındığında hakkaniyet  gibi bir değerden yoksundur. Bundan dolayı karnesi kırıklarla doludur. Düzenlemiş olduğumuz karneyi kamu oyu ile paylaşıyoruz. Aslında bu karneyi makamında takdim etmeyi isterdik  fakat  telefonlarımıza cevap vermeyen ,  iletişimi zayıf, makamını  birilerinin  emrine tahsis etmiş müdür beyin karnesini  basın aracılığı ile paylaşmayı  uygun bulduk.