Yaklaşık bir buçuk aydır piyasada dolaşan ve miktarı 600 milyon ile 1 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilen sahte dolarlar ile ilgili yorum yapan Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Şahin, “Bu sahte dolar olayının doğrudan faize etkisi olacağını düşünmüyorum. Burada önemli olan piyasada kullanılan ve mağduriyete sebebiyet veren tutar. 10 ile 15 milyon dolar arasında bir piyasa kullanımı düşünülmektedir. Rakamsal olarak ekonomik büyüklüğümüzü düşündüğümüz zaman doğrudan faize etkisi olabilecek bir unsur değil” dedi.
İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Zekeriya Şahin, sahte dolarlarla ilgili açıklama yaptı. Sahte dolarları sadece 50 dolar bazında düşünmemek gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Şahin, “Çünkü piyasada, 50 dolar işin boyutsal olarak yüksek olan miktarı olduğu için bu 50 dolar krizi diye yaşanıyor. Oysaki 10, 20, 100’lük banknotlarda da problemler var” açıklaması yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Şahin, “Biliyorsunuz ki dolarların ATM’lerden, döviz bürolarındaki para sayma makinelerinden, nasıl geçtiği ile ilgili soru işaretleri, şaibe var. Şaibe kaynağı şu; ATM’lerin ve döviz bürolarındaki para sayma makinelerinin güncellenmemesiyle ilgili bir durum. Kapalıçarşı’da başlayan bu patlak piyasaya sürülerek her yere yayıldı. Menşei ise Orta Doğu, Asya, Balkan ülkeleri. Oralardan giriş yapıldı. Bununla ilgili emniyet güçlerinin yaptığı çok ciddi operasyonlar var. Özellikle İstanbul, Balıkesir ve Çorum üçgeninde, daha sonra da bunu ülke genelinde birçok şehirde yaygınlaştırarak operasyonel anlamda önüne geçmeye çalışılıyor. Merkez Bankası, gerekli bankalara gerekli talimatları vererek ATM’lerin teknolojik güncelleme yapmalarını istedi” şeklinde konuştu. (İHA)