Son Güncelleme: 28 Mart 2014 17:11 Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, casusluk iddiaları nedeniyle Türkiye’de idam cezasının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Turbay, “Casusluk yapanlar, canilik yapanlar, küçük çocuklara tecavüz edenler için idam konusu gözden geçirilmeli. Nefret dilini içimize sokanlar küresel güçlerdir” dedi.
Memur Sen’e bağlı Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (Bem-Bir-Sen) Genel Başkanı Mürsel Turbay, ziyaret için geldiği Balıkesir’de ülke gündemini değerlendirdi. Memur Sen Balıkesir temsilciliğini ziyaretinde konuşan Mürsel Turbay, “Dünyada ve başka ülkelerde 3 ayda, 5 ayda değişen gündem bizim ülkemizde 5 saatte değişiyor. Neden böyleyiz? Bizi üçüncü dünya ülkeleri gibi gören, bize üçüncü dünya ülkesi muamelesi yapan bir takım anlayışlar, düşünceler, beyinleri köleleşmiş insanlar, ülkesi ve milleti aleyhine casusluk yapanlar. Bizim ülkemizde Avrupa Birliği normları çerçevesinde idam cezaları kaldırıldı. Fikir suçlarında, yani insanların söyledikleri ile ilgili kesinlikle idam edilmemesi gerekir. Ülkesi adına casusuluk yapanlar, canilik yapanlar, küçük çocuklara tecavüz edenler gibi yüz kızartıcı işleyenlerin kesinlikle idam konusu yeniden gözden geçirilmelidir. Bu mutlak suretle kamuoyu ile referandum ile milletin önüne getirilmesi gerekir. Bir insan kendi ülkesinin istihbarat birimlerini, kendi ülkesinde birinci derecede bulunan kriptolu bir odayı dinleyebiliyorlar ve bunu servis edebiliyorsa, kendi ülkesinin namusunu ortaya döküyor ve deşifre ediyorsa bundan daha kötü, bundan daha hainlik, bundan daha ihaneti olmaz. Bunlar ne ahlaki ne insanidir. Bu yanlışa yöneticilerin dur demesi gerekir” dedi.
YEREL SEÇİMLER
30 mart pazarg ünü yapılacak yerel seçimleri de değerlendiren Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, belediyelerin şehremini demek olduğunu, seçimlerde şehirleri yönetecek insanların toplumu temsilen seçileceğini ifade etti. Bu nedenle vatandaylarınr bulundukları, yaşadıkları şehirlerde en çok projeleri merak etmeleri ve incelemeleri gerektiğini ifade eden Mürsel Turbay, “Belediyeler demek şehremin demektir. Bizi yönetecek başkanlarımızı seçeceğiz, meclis üyelerini seçeceğiz. Onları seçerken, bundan bir kaç gün önce de vatandaşlardan projeleri merak edenler yok. Oy isteyen siyasiler hangi hizmetleri yapacaklar? Bundan önce bazı başkanların yaptığı, yol, su, tretuvar gibi basit belediye hizmetlerini mi yapacaklar yine? Yoksa bunların üzerine belediyelerden daha farklı hizmetleri isteyip istemediklerini bilemiyorum. Oy verecekler ve oy isteyenler birbirlerine karşı sevgi dilini unutturmuşlar, hoşgörüyü unutmuşlar. Tamamı ile bir nefret dili ile insanlar konuşmaya başlamıştır. Bu nefret dilini içimize sokan küresel güçler. Türkiye’nin kalkınmasını, güçlenmesini, Türkiye’nin dünya ülkeleri arasında saygın yeri olmasını, ekonomik olarak Türk insanının rahat içinde olmasını, Türkiye’nin huzurundan, Türkiye’nin kendi içindeki kardeşliğinden rahatsız olanlar bunları yapıyor” diye konuştu.
“BÜYÜK TÜRKİYE’NİN HAZIMSIZLIĞI İÇİNDELER”
Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Mısır olaylarını konusunda görüşlerini aktaran Mürsel Turbay, dünyadaki şer odağı olan güçlerin ‘Büyük türkiye’ hazımsızlığı içinde olduklarını söyledi. Turbay, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Dakikada 26 kişinin idam kararını veren Mısır yönetimi, Sisi yönetimi ve halkın kendi demokrasisini çalıştıramayan şer güçler neler yaptı görüyoruz. Dakikada 26 idamla dünya rekorlar kitabına girecek şekilde insanların kimliklerini bile sormadılar, sadece idam için karar aldılar. İşte demokrasinin kıymeti buradadır. Demokrasiye inanmak yetmiyor, demokrasiyi yaşatmak için birbirimize saygı duyurmak zorundayız. Ülkemizin, milli birliğimizi bozacak her hareketin karşısında durmak zorundayız. Sandık milli iradenin tecelligahıdır. Sandıktan kim çıkarsa ona saygı duymamız gerekir, sandığa sahip çıkmamız gerekir. Geçmişte falan ile filanın oyu bir mi olacak? Bu ülkenin lazı, çerkezi, siyahı, beyazı, tüm sıkıntı etnik kökenli vatandaşlarımızın birlik ve beraberlik içinde olmasından rahatsız oldular. Büyük Türkiye’nin hazımsızlığını yaşadıkları için rahatsız oldular” dedi.
Memur Sen ailesi olarak her zaman mazlumun yanında olduklarını kaydeden Turbay, “Biz bugüne kadar Memur-Sen olarak, Bem-Bir-Sen olarak hep şunu yaptık. Her zaman zalimin karşısında mazlumun yanında durduk. Yedi düvele meydan okuyan bir milletiz. Yokluk, kıtlık dönemlerinde biz bunlara eyvallah etmemişiz. Bu toplum, bu sağ duyu sahibi vatandaşlarımız 30 Mart’ta gereken cevabı, gereken tokadı küt diye indirecek. Türkiye’nin bir çakıl taşına kimse zarar veremez. Biz birlik ve beraberlik döneminde neleri başardığımızı iyi biliyoruz. Biraz heyecanlıyım, inanın yüreğimi yaralıyor, 12 Eylül’ü yaşamış kardeşiniz olarak, Çorum olaylarını yaşayan Çorumlu bir kardeşiniz olarak, Kahramanmaraş olaylarını, Sivas olaylarını bilen bir kardeşiniz olarak. Aynı seri numaralı silahların birini kardeşe, diğerini bir başka kardeşin eline verip birbirlerini öldürtenleri de biliyoruz. Sizlerin hak ve menfaatleri önemli, çalışanların özlük hakları önemli. Şunu unutmayın ki; bizim ülkemizin menfaati her şeyden üstün olmalıdır. Bizim düşüncelerimiz bizim misyonumuz işte budur. Birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen gücün karşısında herkes şunu unutmasın. Memur Sen olarak asla ve asla demokrasimizi inkıtaya uğratacak, demokrasimizi eski fetret koridorlarına sürükleyecek düşüncelere, demokrasiyi kesintiye uğratacak anlayışlara fırsat vermeyeceğiz. Bizi sivil toplum kuruluşu olarak bizi karşılarında bulacaklar. Bunu açık ve net olarak ilan ediyorum. Demokrasiye en küçük bir zarar veremeyecekler”.