Son Güncelleme: 24 Şubat 2014 09:22 Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, iktidarların millet iradesi ile gelip millet iradesi ile gittiğine dikkat çekerek, “Dışarıdan kimse ne plan yaparsa yapsın bu milletin irfanı büyüktür. Yapılan her planı boşa çıkarır” dedi.
Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nde karaciğer uyuşmazlığı nedeniyle vefat eden Sivas Valisi Zübeyir Kemelek’in ailesine taziye ziyareti için Çorum’un İskilip ilçesine gelen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti seçim bürosunu ziyaret etti. Seçim bürosu ziyaretinde halka hitap eden Bakan Yılmaz, AK parti İskilip Belediye Başkan adayı Recep Çatma’ya destek istedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Milli İradeye Saygı mitinglerini dün Sivas’ta başlattığını hatırlatan Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:“Biliyorsunuz 1919’da Sivas Kongresi toplandı. Sivas Kongresinin en önemli kararı ‘Kuva-i Milliye-yi amil İradeyi Milliyeyi’ hakim kılmak esastır. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. İradeyi milliyeyi hakim kılmak esastır diyoruz. Nedir iradeyi milliye milletin iradesidir. İşte o milletin 1919 cumhuriyeti kurdu. O milli irade 1919’dan sonrayı takip eden süreçte cumhuriyeti kurdu. Çünkü o zamanlar manda isteyenler vardı. Bu millet bu halk ‘kendini yönetemez dışarıdan birileri gelsin yönetsin’ diyenler vardı. Ama millet dedi ki Sivas’ta milletin iradesi milletine kaderine hakim olacaktır. Aradan o kadar zaman geçti. Bizde diyoruz ki iktidarlar bu milletin iradesi ile gelir milletin iradesi ile gider. Dışarıdan kimse ne plan yaparsa yapsın bu milletin irfanı büyüktür. Yapılan her planı boşa çıkarır. Kimin ne hesabı olursa olsun Rabbimin de hesabı var.”
30 Mart’ta sadece belediye başkanı seçilmeyeceğini ondan sonraki süreçte Türkiye’nin 10 yılının da belirleneceğini dile getiren Yılmaz, seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı, hemen ardından da genel seçimlerin olduğuna dikkat çekti.
Bu yerel seçimde milletin Türkiye’nin belirlemiş olduğu 2023 hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağına karar vereceğini anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz millet olarak dış güçlere şunu diyeceğiz yaptığınız planlar Türkiye’de tutar mı? Tutmaz mı? Bunu diyeceğiz. Yerel seçim değil. Sadece başkanımıza değil, başbakanımıza da oy vereceksiniz. Başbakanımız Kosova’ya gitse mitingi yapar. Makedonya’ya, Arnavutluk’a, Mısır’a gitse miting yapar. Nitekim yaptı da. Kültür coğrafyasının her noktasında öyle bir başbakan bulamayız ki her yerde kendi halkı gibi benimsensin ve lideri kabul edilsin. Cenab-ı Allah her yüzyılda milletlere bir lider verir. Bizimde liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Ak Parti’nin en büyük hizmetinin ‘Kardeşlik Milli Birlik ve Beraberlik Projesini” başlatmak olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, bu projenin öneminin şehit ailelerine sorulmasını istedi.
Bir yıldan beri hiçbir eve şehit cenazesi gelmediğinin altını çizen Bakan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Bundan büyük başarı olur mu? Kardeşlik olur mu? Evlatları olanlara sorsunlar size İstanbul’u mu verelim, evladınızı mı? Hangisini tercih ederler. Çorum’umu verelim İskilip’i mi? Evladınızı mı verelim hangisini tercih ederler. El kesesinden cömertlik kolay olur diye bir söz vardır. Başkalarının evlatları gitsinler çatışsın, vuruşsun diyenlere o babalara sorun bakayım. Türkiye’nin 200 yıllık devlet tarihinin en güçlü döneminde bölünme yok. Ayrılma yok. Aksine birliğimizi güçlendiriyoruz. Başörtülüleri alaraktan bölünmedik güçlendik. Biz Kürtçe televizyona izin vererek bölünmedik güçlendik. Hiçbir şüpheniz olmasın. Türkiye’yi daha güçlü yapacaklardır. Bu güçten çekindikleri için plan üstüne plan yapıyorlar. Benim milletim irfan sahibidir. Hikmet sahibidir. Doğruyu hakkı hukuku nerede olduğunu bilir. O dış güçlerin bir zamanlar bu ülkenin vatandaşları kendini yönetemez manda gelsin diyenlere, bugünde farklı bir mandayı dış güçlerin eliyle ülkemizde uygulatmak isteyenlere inşallah 30 Martta siz cevap vereceksiniz.”
İstikrar güven olduğu için 10 yılda ekonomi, demokrasi başta olmak üzere hayatın her alanında büyük atılımlar yapıldığını dile getiren Yılmaz, herkesin elini vicdanına koyarak AK Parti döneminde ve öncesinde yapılanlara bakmalarını istedi.
AK Parti’nin geçmiş 10 yılını kast etmediğini dile getiren Bakan Yılmaz, Cumhuriyetin kurulduğu günden AK Parti iktidarına kadar olan 80 yıllık süreçte yapılanların kat kat fazlasını bu dönemde yaptıklarını dile getirdi.
Yapılan hizmetleri milletlerle beraber yaptıklarını ve beraber yürüdüklerini kaydeden Bakan Yılmaz, birlik, beraberliğin devam ettiği sürece 2023 hedeflerini de milletle beraber başaracaklarının altını çizdi.
Demokrasiden geriye gidiş olduğu yönünde söylemlerin olduğuna dikkat çeken Bakan Yılmaz, konuşmasında şunları kaydetti: “Hangisinden tutarsa ondan. Kimisi ekonomi kötüye gidiyor diyor. Kimisi demokrasi. Demokraside neler yaptığımızın bir kaçını söylemek istiyorum. AK Parti iktidara geldiğinde olağanüstü hal vardı. 1978’de sıkıyönetim var. 12 Eylül darbesinden önce. 1987 yılına kadar devam etti. 1987’de Olağanüstü Hal yasası çıktı. Olağanüstü valiliği kuruldu. 1987 yılından Ak Parti iktidarına gelene kadar olağanüstü hal devam etti. Nedir olağanüstü hal. Bir yasa çıkarıyorsunuz valiye yetki veriyorsunuz. Köyü kapatabilirsin, köyleri taşıyabilirsin, köyleri birleştirebilirsin. İstediğin devlet memurunu oradan dışarı çırakabilir istediğini atayabilir. Bu yaptığı eylemler içinde kesinlikle İdare Mahkemesi’ne gidemezsin diyor. Hem tek devlet diyorsun, hem üniter devlet yapıyorsun ülkenin bir tarafında uyguladığın hukuk diğer tarafta uyguladığın hukuktan farklı.Hakkını aramana fırsat bile vermiyorlar. Ondan sonra 76 milyonu kardeş bildik diyorlar. Bu mümkün olur mu?”
Türkiye’nin dirliğini sağlama, hukukun ülkeni her tarafında sağlamak için olağanüstü hali kaldırdıklarını anlatan Yılmaz, “İkilikten zarar gelir. Dolayısıyla olağanüstü kaldırıldı. Bunun dışında ülkemizin bir bölümünde yaşayan insanların ana dili Kürtçe. Siz ana dilinizin yasaklanmasını ister misiniz? Bizim inancımızda da var. Kendi nefsinize istemediğinizi başkaları için istemeyin. Kendi nefsiniz için istediğinizi başkaları içinde isteyin. Bir arada yaşamak kardeşçe yaşamak 76 milyonu birinci sınıf bilmenin ölçüsü de budur. Dolayısıyla biz anamızın diliyle Türkçe konuşabileceksek Kürt anadan doğan kardeşimizde anasıyla Kürtçe konuşabilsin. Bundan ne zarar çıkar. Bırakın konuşabilsin. Ahmet Kaya Kürtçe klip çekeceğim bunu hangi babayiğit yayınlayabilir dedi. Babayiğit arıyordu o zaman. Şimdi biz ne yaptık. Kürtçe kurslar serbest. Kürtçe tiyatro serbest. Televizyon yayınlarını serbest hale getirdik. TRT’nin başka dillerle yayın yapmasına izin veren yasa AK Parti’den önce çıktı. Başka dillerle tv’lerde yayın yapabilir dendi. DSP MHP çıkardı onlar. Ama yönetmeliğini değiştiremediler. Devlet kanalında şu an 24 saat Kürtçe yayın yapılıyor. Kürtçe türküler, şarkılar söyleniyor. Barış kardeşlik dedikten sonra ister İngilizce de, ister Kürtçe de, ister Farsça de. Bundan kötülük gelir mi gelmez. Kürtçe yasağını kaldırmak demokraside ileri gitmek değil midir.”
Başörtüsü yasağını kaldırdıklarını anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Devlet dairesine başörtüsü ile girmeyi milletvekili kimdir sizin evladınız. Bu milletin içinden çıkmış. Millet neyse vekili de o olacak. Ne geride ne ileride olacak. Biz sizin içerinizden çıktı. 28 Şubat döneminden önce milletvekili seçtik meclise gönderdik. Yemin etmesine izin vermediler. Millet temsilcisine oy vermiş.Ne dediler burası devlete meydan okunacak yer değil dediler. Şimdi meclise giriyor mu?. Giriyor. Devlete meydan okuma gibi gören var mı yok.”
Türkiye Cumhuriyetinin en güçlü dönemini yaşadığını anlatan Yılmaz, şunları söyledi: “Bakın devlet zaafa uğramadı. Devlet demokrasi ve ekonomiyi büyüterek en güçlü dönemine ulaştı. Onlar okula giremez dediler. Okula giriyor. Meclise giremez dediler meclise giriyor. Kendi yanlışlarını bize kabul ettirmeye çalıştılar. Neydi o hizmeti verenlerle hizmeti alanlar. Adeta başörtülü kardeşimin okula gelmesini istemediler, hizmet almasını istemediler. Hastaneye almayacaklardı nerdeyse. Yıllardır bizim kardeşlerimizi bu ülkeye küstürdüler. Kimi Avusturya’ya gitti kimi Kanada’ya gitti, kimi Amerika’ya gitti. Kendi yurdundan başka yerlere gönderdiler. Başörtülü insanlarda bu milletin devletin ferdi oldu. Eskiden okullarda Kur’an dersi olmazdı. Bu demokrasinin çıtasını yükseltmek değil midir. Kürtçe, Lazça onları da seçmeli ders haline getirdik. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı tanıdık. Bazen mahkemeler yanlış yapıyor. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları başvuru mahkemesine yolu açtı. Bir ara Türkiye, AİHM en çok başvuru götüren ülkelerden birisi idi. Bu doğru değil. Bu millet bunu hak etmiyor. Milletimiz yabancı kapılarda hak aramasın kendi vatanında hakkını arasın diye kendi anayasa mahkememize başvuru hakkı tanıdık.”
ARTIK İSTİKRAR VAR
AK Parti Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu da, seçim ortamında herkesin bir şeyler söylediğini belirterek, bu söylenenlerin desteksiz atıldığını ifade etti.
2011 seçimlerinde İskilip’e geldiklerinde ilçenin en önemli sorununun yol sorunu olduğunu dile getiren Uslu, bu konuya öncelik vererek çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
İskilip’in en önemli eksikliklerinden birisinin de doğalgaz olduğunu dile getiren Uslu, şöyle konuştu: “İskilip turizm potansiyeli olmasına rağmen istenen seviyede değil. Bunun üzerine çalışma yaptık. Yollarımız ve konaklarımız bittiğinde yeni bir Beypazarı Safranbolu olmuş olacağız. İskilip’in en önemli eksikliği doğalgaz ihalesi. İhalesini 23 Ocak’ta yaptık. Bazıları çıkıp doğalgazı biz takip edeceğiz diyor. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Desteksiz atanlara itibar etmeyin. 260 milyon TL yatırım yaptık ilçemize.”
Türkiye’nin önünü kesmek ve bölgesinde aktör olmasını istemeyenlerin bulunduğunu anlatan Uslu, sözlerine şöyle devam etti: “Onların kurdukları oyunla onları bozacak mıyız? Bozmayacak mıyız? Bunun oylamasını yapacağız. Hükümetin çalışmalarından memnunuz ama sorunumuz başbakanla diyorlar. Onların gözardı ettiği bir şey var. Biz başbakanımızın genel başkanlığında 11 yıldır Türkiye’de istikrarı yaşıyoruz. Artık şehit tabutları gelmiyor. Ciğerlerimiz yanıyor idi yanmaz oldu. Bu barış ortamı sürsün istiyoruz. Telaşsız ortamda hangi yatırıma öncelik vereceğiz onu düşünmek istiyoruz. Mecitözü belediyesi biz de değil. Tek çivi çakamıyoruz. Yerel yönetimle merkezi idarenin farklı olmasının ceremesini halk çekiyor. Toplu konut projesi yapmak istiyoruz belediye yer vermiyor. Eşine az rastlanır fotoğrafla karşı karşıyayız. Numan bey aday olmadı. Recep beye destek vermeye katkı vermeye devam ediyor. Bu demokratik olgunluktur. Bir oy fazla getirmenin çaresi ve çabası içerisindeyiz.”
Bakan Yılmaz’a ziyarette Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, İskilip Belediye Başkanı Numan Sezer, AK Parti Çorum İl Başkanı Ahmet Sami Ceylan, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Köse, AK Parti İlçe Başkanı Ali Koçkaya eşlik etti. Bakan Yılmaz, vatandaşlarla bir süre sohbet ettikten sonra Ankara’ya döndü.