Son Güncelleme: 5 Şubat 2015 14:55 Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı İl Başkanı Ahmet Hattab İmal, İskilipli Atıf Hoca’nın vefatının 89. yıldönümünde Meclis’te yaşanan tartışmalarla ilgili açıklama yaptı.
Açıklamasına, Atıf Hoca’yı rahmetle anarak başlayan İmal, şunları söyledi; “Bu açıklamayı Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Çorum İl Başkanı olmamın yanı sıra, her zaman gurur duyduğum, rahmetle andığım İskilipli Atıf Hoca’nın torunu olarak yazıyorum. Bu yazı vesilesi ile Atıf Hoca’nın ismi üzerinden sahiplenme görüntüsü vererek siyasi pirim elde etmek peşinde olanlara, öte tarafta da kendi tabanlarına şirin gözükmek adına Atıf Hoca’ya ‘hain’ damgası vurmak peşinde olan siyasi zihniyetlere seslenmek istiyorum. Siyasal İslamcılık ve siyasal Atatürkçülüğün ülkemizde derin ve tamiri zor yaralar açtığının farkına varmalıyız.
Atıf Hoca’nın ismi önüne hain damgası vurulma çabalarına en büyük katkıyı, Hoca’nın ismini Şeyh Said, Seyid Rıza gibi isimlerle yan yana anan AKP’li vekiller sebep olmuştur. Örneklendirecek olursak; “Dağdakiler benim canım ciğerimdir” diyerek PKK’lı teröristlere sahip çıkan AKP Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Meclis’te Atıf Hoca savunuculuğu yaparsa Atıf Hoca hakkında bugünkü tartışmalara sebep verir.
Çorum Milletvekili Salim Uslu, Meclis konuşmasında ne münasebetle Kürd Said ve Seyid Rıza ile yan yana anar Atıf Hoca’nın ismini? AKP’nin mazlum ve mağdur edebiyatı çerçevesinde bakmak lazım olaya.
PKK destekçisi 30.000 şehidimizin kanının dökülmesinde Apo iti kadar sorumlu olan Barzani ile kol kola gezenler Atıf Hoca’ya ağlarsa, sahiplenirse Atıf Hoca’nın adına elbette leke düşer mi?
Diyarbakır’a gidip sanat kılıfı altında vatana ihanet eden, askerimize kurşun sıkanlara destanlar yazan Ahmet Kaya’yı dinlerken ağlayanlar, Atıf Hoca için de Çorum’a gelip nabza göre şerbet vermek misali ağlarlarsa Hoca’nın kemikleri sızlamaz mı?
Hastaneye, parka, bahçeye İskilipli Atıf Hoca ismi vermek iade-i itibar vermek oluyor mu? Eğer bu iade-i itibar bu kadar kolaysa 12 yıldır oldukça güçlü bir şekilde iktidarda bulunan, AKP iktidarı neden Meclisten itibarını iade edemedi?
Dersim halkından özür dileyen, Kobane’ye selam gönderen AKP zihniyeti, Atıf Hoca’yı sahiplenirse Hoca’yı yüceltmiş değil alçaltmış olmaz mı?
Bu konu büyük riyakârlık örneğidir. Başörtüsü konusundaki samimiyetsizlikleri ile paralellik göstermektedir. MHP’nin 3 kez Meclise sunduğu başörtüsü yasağının kalkması önerisine red oyu AKP vekilleri tarafından verilmemiş midir? Daha sonra kendi sunduklarını kabul ettiler.
Diğer yandan Atıf Hoca’ya açıktan ihanet damgası vurmaya çalışan ulusalcılık kispeti giyen veya giydiğini iddia eden sol menşeli zihniyete gelelim;
Deniz Gezmiş gibi; devletin polisine, bankasına saldıran, kurşun sıkan bir hainin kahraman olduğunu dile getiren zihniyetin Atıf Hoca’ya hain demesi haddine bile değildir.
Gezi eylemlerinin ilerleyen günlerinde PKK’nın şehir yapılanmalarıyla birlikte omuz omuza kamu malına zarar verenler mi hain, yoksa hala hiçbir tatmin edici belge ortaya konmadan iftiralara maruz kalan Atıf Hoca mı?
Dersim’de devlete başkaldıran hainlere devletten özür bekleyenler, nasıl Atatürk sevicisi olabilir? Dersimdekiler’e hain demeyenler Atıf Hoca’ya nasıl hain diyebilir? Bu nasıl bir çelişkidir?
Bu konularla alakalı görüşlerimi aziz Çorumlular’la paylaşmak istedim. Allah’a şükür ailemizden bugüne kadar hain çıkmadı. Aksine anlatabileceğimiz birçok şanla şerefle dolu kutlu vatan topraklarımız ve ulu dinimiz için mücadele vermiş birçok akrabamız var. Benim de ismini aldığım babamın dedesi çok şükür Çanakkale gazisi ve ne mutlu ki bize dedemin Çanakkale’de verdiği çetin çarpışmaları dinleye dinleye büyüdük. Bu işler kan işidir. Kanımızda çok şükür bozukluk yok. Şahsımda ülkeme sevdalı, memleketim olan Çorum’un dertlerine kendimi adamışım ve Türkiye’nin en büyük gençlik hareketi Ülkü Ocakları Çorum İl Başkanıyım. Bugün bu dakika Atıf Hoca hakkında ispatlı bir şey koysunlar ortaya, değil atam babam dahi olsa o an gerekli cezayı ve cevabı veririm.”