Son Güncelleme: 1 Mayıs 2014 11:16
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Osmancık Şubesi’nin periyodik olarak düzenlediği Film Okuma Programı’nın bu haftaki filmi “Kaplumbağalarda Uçar” adlı film oldu.
Film Okuma Programı’nın yöneticiliğini Osmancık Anadolu Lisesi Matematik Öğretmeni Hayrünnisa Sürgeç yaptı. Filmin adının eski bir Kürt hikâyesinden, bazılarına göre ise kaplumbağaların mayın toplama işinde kullanılmasından geldiğini belirten Sürgeç, gerçek olan şey ise film boyunca önemli sahnelerde kaplumbağa ve sırtında taşıdığının (ki kendisinin hem evi hem de en büyük yükü) vurgusuna şahit oluyoruz. Savaşın dili, dini, ırkı yoktur. Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın, aklımızın hayalimizin eremeyeceği biçimlerde etkiler orada bulunanları. Bizler gibi şanslı nesiller ise böyle olayları ve hikâyeleri filmlerde, haberlerde, türkülerde görüp üzülüyoruz. Fakat ne yazık ki bazen bunları yaparken bile unutuyoruz, aslında hepsinin de bize ne kadar yakın ve dünyayı topyekûn ilgilendiren meselelerin başında geldiğini. İnsanı derinden etkileyen, moralini bozan bir film diyerek konuşmasına devam etti.
Programda bulunanların da katkılarıyla devam eden etkinlikte genellikle şu konular üzerinde duruldu.
Bu filmde de savaşın masum sivil halka ve özellikle de masum çocuklara ne kadar da zarar verdiğini görüyoruz. Çocuklar küçük yaşlarda yaşıtlarıyla oyunlar oynayıp, okula gidecekken, hayatı tanıyacakken savaşın acımasız yüzü ile tanışıyorlar. Oyuncak yerine mayınlarla tanışıyorlar, park alanı ise mayın arazisi oluyor. Ve bu acı ve yokluk içinde yaşam, çocuklarda travmalara sebep oluyor hayatları boyunca… Barışın değerini ve kıymetini bilmemiz gerekir. Çünkü savaşlarda mağdur olan kesim hep masum halklardır, çocuklardır.
İnsan yerini yurdunu sevmeli, vatanına milletine sadık kalmalı. Film insanı bir kez daha düşünmeye sevk ediyor… Varlığımızı, varoluş nedenimizi.
Yeryüzü taşlar, mayınlarla kaplı olsa da başkasının kanatlarından gelen hürriyet ne kadar sonsuzdur ki… Bazen aşamadığımız engellerdir; ama bizimdir, sürgün değildir yaşam. Uzuvlarını yitirmiş o çocuklar hepsi martı kanadına tutunamayıp düşen birer kaplumbağaydı. Kolsuz kanatsız bir ulustu aslında gördüğümüz ne yere ne göğe sığabilen… Kendisine gökyüzü vaat edilmeyenlerin öyküsü…
Dünyanın neresinde olursa olsun her haksızlığı kendinize karşı yapılmış gibi hissetme kabiliyetinizi. Dünya çok acı çekiyor. Ama kötü insanların şiddetinden değil, iyi insanların sessizliğinden.
Film Okuma Programı dünyanın neresinde olursa olsun, kim tarafından yapılıyor olursa olsun zulme karşı durmak insan olmanın bir erdemidir, bu nedenle bütün zulümlere karşı olmamız temennisiyle son buldu.