Son Güncelleme: 1 Ocak 2015 14:29 Çorum İl Müftüsü Mehmet Aşık Mevlid Kandili Mesajı;2 Rebiulevvel 571, Müslümanların hatta insanlığın en kutlu günü sabaha karşı dünyanın en büyük ve en mes’ut hadisesi meydana gelmiştir. Başımızın tacı Hz.Muhammed (S.AV.) dünyayı şereflendirmiştir.
Şu bir hakikattir ki Peygamber Efendimiz (S.A.V.) in insanlığa yaptıkları hizmetler pek büyük ve eşsizdir. O, Peygamber olarak gönderildiği miladi yedinci asırda dünyanın her tarafı zulümler, karanlıklar ve sapıklıklar içindeydi. O zamanın Arabistan’ında, Doğu Roma’sında İran’ında insan ya vahşi, zalim, merhametsiz ve kaba bir varlıktı. Dağdan getirdiği odun parçasını yontarak tanrı edinen, kendi eliyle yoğurup şekil verdiği helvayı put yaptıktan sonra acıkınca çekip yiyen bir insan kalabalığına Hz. Muhammed (S.A.V) peygamber olarak gönderilmişti.
Hz. Peygamber (S.A.V.) kız evladını, toprağa diri diri gömen, bundan üzüntü ve utanç yerine neşe ve gurur duyan bir kitleden öyle bir millet meydana getirdi ki fertleri merhamet ve nezaketin canlı örneği oldular. Hz. Muhammed (S.A.V.)deve çobanlarından insanlığın efendilerini, orduların kumandanlarını, medeniyetlerin mucitlerini ortaya çıkardı.
Resulullah’ın yirmi üç yıl içinde meydana getirdiği ve dağları yerinden oynatmak, denizleri kurutmak kadar harikulâde olan muazzam inkılâplara cihan tarihinde bir daha rastlamak mümkün değildi. Hz. Muhammed (S.A.V.) bu başarıları, elbette Allah’ın yardımıyla fakat büyük meşakkatler, aşılmaz güçlükler mukabilinde elde etmiştir. O, Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği gibi, ” Mü’minlerin sıkıntıya uğramalarından çok üzülen, mü’minlere çok düşkün, onları esirgeyen” (1) bir şahsiyetti. İslama davet ettiği kimseler Müslüman olmayacaklar diye üzüntüsünden nerede ise kendisini mahvedecekti.(2)
Hulasa, Hz. Peygamber Efendimiz bütün ömrünü insanları Allah’ a davetle geçirmiş bunun için sevinmiş, bunun için üzülmüş, bunun için harbe girmiş ve nihayet bunun için Allah’a yalvarmıştır. Müslümanlarla Mekke müşrikleri arasında meydana gelen büyük Bedir Muharebesinde, iki ordu karşı karşıya geldiği zaman Rasul-i Ekrem kendinden geçmiş bir halde ellerini göğe kaldırmış: “Ya Rabbi, bugün va’dini yerine getir” diye yalvarmıştır. O kadar kendinden geçmiştir ki ihramı (atkısı) omuzundan düştüğü halde farkına varamamış, secdeye kapanarak:” Ya Rabbi! Şu birkaç can da bugün telef olursa ta kıyamet gününe kadar sana kulluk eden bulunmaz!” demişti.(3)
Rasululah Efendimizin (S.A.V.) bu türlü davranışları, fedakârlıkları karşısında kendimizi hesaba çekerek olursak acaba hangi neticeye varırız? Biz sırası gelince onun ümmeti olduğumuzu söyleriz, ama maalesef bu, çoğu zaman boş bir iddiadan ileriye geçmiyor.
İnsanın, bilhassa çocuk ve gençlerin iyi bir modele ihtiyacı vardır. Onlara örnek olabilecekleri örnek şahsiyetler gösterilip tanıtılmazsa, kötüleri taklit ederek bu boşluğu doldurmaya çalışırlar.
Su damlaları zaman içinde mermeri bile oyabildiğine göre, yaşımız ne olursa olsun, her birimiz çevremizin etkisi altında kaldığımızı unutmamalıyız. Olumsuz etkilerin izlerini silmek için de zaman zaman kendimizi manevi takviyelerle güçlendirmeye çalışmalıyız. Bu arada örnek kişilerin hayatını okuyup öğrenmek de, maneviyatımıza çeki düzen vermemizi sağlayacaktır.
Yüce Allah Peygamberimizi (S.A.V.) bize örnek göstermiş ve onu model almamızı emretmiştir. Şu halde bize düşen görev, onu yakından tanımak, ahlakını ve hayat tarzını öğrenmektir.
İrlanda’lı ünlü yazar George Bernard Shaw (Ö.1950)’ un ifadeleri şöyledir: “Ben Muhammed’in dinini olağan üstü canlılığından dolayı hep takdir etmişimdir. İslam, varlığın değişen yönlerine uyarlanabilir yeteneğe sahip tek dindir. Böylece İslam her çağa hitap etmektedir. Benim tahminime göre, Muhammed’in inancı bugün Avrupa’da kabul edilmeye başlandığı gibi gelecekte de kabul edilecektir.
Benim kanaatime göre ona insanlığın kurtarıcısı demek gerekir. Günümüz dünyası onun gibi birisinin hâkimiyeti altına girse, çok ihtiyaç duyulan barış ve mutluluk getirecek şekilde, sorunları onun çözeceğine inanıyorum. Gelecek yüzyılda Avrupa, sorunlarının çözümünü bu inanç içinde görmeye gidebilir.” (4)
Ey Rasül-i Kibriya, ey âlemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı Hatemül Enbiya! Sen, insanlığa bir şahit bir müjdeleyici ve uyarıcı, Allah’a O’nun izniyle bir davetçi ve nur saçan bir meş’ale olarak gönderildin! Sen bütün âlemlere rahmet olarak gönderildin. Sen, insanlığa bir şahit, bir müjdeleyici ve uyarıcı, Allah’a O’nun izniyle bir davetçi ve nur saçan bir meş’ale olarak gönderildin.! Sen bütün alemlere rahmet olarak gönderildin.! Sen çok üstün bir ahlaka, sonsuz bir merhamete ve sağlam bir karaktere sahipsin!
Sen dünyada ve ahirette insanlığın kurtarıcısısın! Sen bize kendi nefislerimizden daha evlâ ve yakınsın!
Bizi dünyada da, ahirette de kendi halimize, kendi duygusuzluğumuzla, kendi amellerimizle baş başa bırakma.
Ey İnsanlığın Şefaatçisi!
Bu vesileyle 2 Ocak Cuma günü akşamı idrak edeceğimiz mübarek Mevlid Kandilinizi tebrik ediyor, akşam namazı ile yatsı namazı arasında Ulu Cami`de yapacağımız mevlit programına bütün Çorum halkımızı davet ediyorum. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (S.A.V.)Efendimizin dünyayı şereflendirmesinin yuvalarımıza ve insanlığa huzur ve barış getirmesini Cenab-ı Allah’tan temenni ve niyaz ediyorum.
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.