Son Güncelleme: 6 Ekim 2015 13:45 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında Öğretmenlerin sorun ve taleplerinin sadece ücret merkezli düşünülmemesi gerektiğini söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Çorum İl Teşkilatlanma ve Eğitim Sekreteri Ülkü Erdoğan, Öğretmenleri Mutsuz Bir Toplum Karanlıkta Kalır, diye konuştu…
Türkiye’nin öğretmen yetiştirme politikası ve öğretmenlerin mesleki, özlük, demokratik ve ekonomik hakları ile çalışma hayatı memnuniyeti konularında örnek ülke konumunda olması gerektiğini kaydeden Ülkü Erdoğan, “Türkiye’de öğretmenlik mesleğinin saygınlık ve onurunun artırılması ila başta mesleki, demokratik, özlük ve mali politikalar olmak üzere öğretmenliği tekrar seçkin bir meslek haline getirilmesini istiyoruz” dedi. Öğretmenlerin sorun ve taleplerinin sadece ücret merkezli düşünülmemesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu; “Eğitim sistemiyle alakalı çok konuşulması, tartışılması ülkemizin ilerlemesine hizmet eder. Ülkemizde eğitimin gündemin birinci maddesi olmasını hayra alamet sayıyoruz. Fakat unutmamamız lazım gelir ki eğitimin ruhu öğretmendir. Dünyada takriben 80 milyon öğretmen olduğu ifade ediliyor. Ülkemizde 900 bini aşkın öğretmen var. Öğretmenler tüm meslekleri yetiştiren bir meslek grubu. Öğretmenleri diğer tüm mesleklerden ayıran özelliklerden birisi de evrensellik unsurudur. Bu nedenle öğretmenlerine gereken değeri vermeyen bir ülke, öğretmenleri mutsuz bir dünya karanlıkta kalır, gülemez. Bugün hem dünyada hem Türkiye’de küresel ekonomik ve mali krizler gerekçe gösterilerek öğretmenleri ilgilendiren birçok hususta geri adımlar atılmaya başlanmıştır. Ekonomik tedbir ve tasarruf adı altında eğitime ayrılan bütçelerin azalması, öğretmen maaşlarının düşüklüğü, okulların ve eğitim sistemlerinin yapısına dönük yaz-boz müdahalelerin artması, çalışma şartlarının ağırlaştırılması, atanma ve görevde yükselme kriterlerinin esnetilmesi, iş güvencesi ve eğitimin piyasalaştırılması, sendikasızlaştırma, sarı-ideolojik sendikacılık, niteliksiz grev ve toplu sözleşme hakkı, siyaset yasağı gibi konularda olumsuz uygulamaları en büyük tehlikeler olarak görmekteyiz” “Avrupa da siyaset hakkı verilmeyen öğretmenlerin yalnızca Türk Öğretmenleri olduğu, Türk öğretmenlerinin kamuda en düşük ücret alan kamu çalışanları olduğu gerçeği unutulmasın. Eğitim sistemimizin çağın ve teknolojinin gereklerine uygun hale getirme yönündeki reform ve projelerini, okullaşma, derslik, laboratuvar ve fiziksel altyapı geliştirme alanında yapılan çalışmaları elbette ki destekliyoruz. Ancak bu reformların başarılı bir şekilde hayata geçmesi için nitelikli, birikimli ve donanımlı sağlam bir öğretmenlik ruhu ile olur. Eğitimde alınan kararlara katılan, motivasyonu yüksek, meslek kimliğine rengini verebilen eğitim ordusuna sahip olmak adına; eğitim sisteminin ana sorunları çözüme kavuşturmalı, tüm eğitim çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük durumu iyileştirilmeli ve böylece tüm eğitim bileşenlerinin mazeret üretmesinin önü kesilmelidir. Öğretmenler Günü’nün Türkiye’de ve daha birçok ülkede acıma, merhamet, vicdan rahatlama ve vaatlerle dolu bir gün olarak geçiştirildiğini kaydeden Erdoğan, “18. Milli Eğitim Şurasında, tüm öğretmenlere her 24 Kasım öğretmenler gününde bir maaş tutarında ikramiye verilmesi yönünde sendika olarak teklif sunduk ve bu önerimiz oy çokluğuyla kabul edilerek şura kararı haline geldi. Öğretmenlerimizin ikramiyelerinin 24 Kasımda kutlanacak olan ‘Öğretmenler Günü’ne yetiştirilmesini istiyoruz. Ayrıca eğitim kurumlarında yemek yemeyen eğitim çalışanlarına günlük 10 TL yemek yardımı yapılmasını istiyoruz. Servis hizmeti bulunmayan kurumlarda çalışan eğitimcilere günlük 5 TL ulaşım yardımı yapılmasını istiyoruz. Özellikle süreğen hastalığı ve rutin rahatsızlığı bulunan arkadaşlarımızın bütçesini zorlayan muayene katılım payı ve reçete bedeli katılım payı uygulamalarının da kaldırılmasını talep ediyoruz. Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve vergi matrahlarının yükseltilmesi gerekiyor”