Son Güncelleme: 22 Ekim 2015 18:23 ‘Onurlu Mücadeleyle Umutlu Geleceğe Tek Yürek Buluşması’ adı altında Kamu-Sen İl Temsilciliği’nin düzenlediği istişare toplantısı yoğun bir katılıma gerçekleştirildi…

Geçtiğimiz akşam Anvatar Otel’de düzenlenen toplantıya Türk Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, MHP İl Başkanı Av. Bekir Çetin, MHP Milletvekili Adayı Prof. Dr. Vahit Doğan, Av. Aybüke Topçubaşı, Muhsin Kocasaraç, MHP Şırnak Milletvekili Adayı Bülent Bora Baltacı, Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcıları Talip Geylan, Sami Özdemir, Türk Büro Sen Genel Başkan Yardımcısı Nejla Öksüz, Ülkü Ocakları İl Başkanı Ahmet Hattap İmal, Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. İrfan Çağlar, TÜRKAV Başkanı Ferit Erkün, Yağmur Damlası Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Sözüdoğru, Kırıkkale Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Yücel Karabacak, Yozgat Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Seyfi Bayrak, Türk Yerel Hizmet-Sen Şube Başkanı Uğur Sağlamer ve çok sayıda Kamu-Sen mensubu davetli katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program kuran tilaveti ile devam etti. Daha sonra toplantı da Türk Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İl Başkanı Selim Aydın ve diğer protokol üyeleri birer konuşma yaptılar. Sendikanın genel durumunun paylaşıldığı toplantıda ayrıca 1 Kasım’a ilişkin açıklamalarda yapıldı. “Siyasi baskılara rağmen büyüyoruz” Türk Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İl Başkanı Selim Aydın, 13 yıldır sendikalarının üzerinde büyük bir siyasi baskı olduğunu öne sürerek, “13 yıldır giderek artan siyasi baskılara ve olumsuzluklara rağmen her yıl büyüyerek bugün Türkiye genelinde 500 bine, Çorum genelinde de 5 bine ulaşan üyemizle omuz omuza, gönül gönüle, yürek yüreğe kardeşlik hukuku içinde yolumuza emin ve kararlı adımlarla devam ediyoruz” dedi. Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ülke tok esirlerin ülkesi olacaksa sendika amacına ulaşmış mı olur? Bizim yıllardır sendikal mücadelemiz bu ülke insanının her sorununa, bu vatanın her değerine sirayet eder. Bu yüzden Kamu-Sen, ülkenin ve Türk Milleti’nin milli meselelerinde durumdan vazife çıkarır. Hele ki Türkiye’mizin zor günler geçirdiği, ülkemizin Suriye ve Irak’a dönüştüğü şu günlerde milletimizin geleceğine, devletimizin üniter yapısına ve vatanımızın birliğine her türlü katkı sağlamaktan geri kalmayacağız. Her türlü menfi ilişkilere girebilen, kul hakkına duyarsız kalan, eğilip bükülen, renkten renge, şekilden şekile giren ve tüm bunları da dini kivesiyle arz etmeye çalışanları da tarih ve insanların vicdanı da unutmayacaktır. Her türlü hukuksuzluğun hukuk, adam kayırmanın, adalet suçlarının üstünü örtmenin büyük başarı sayıldığı bir dönemi hayretle izliyoruz. Bir gün mutlaka hakikat konuşacaktır. Bir gün mutlaka sahte kahramanların maskeleri düşecektir. Bir gün mutlaka hak ve adalet hak ettiği düzleme gelecektir. Ve o günü Cenabı Hak’kın izniyle bizler görürsek, bu onur ve erdem sınavından geçen ve kalanları hep hatırlayacağız”

“Zulümlerin hesabını soracağız”

MHP İl Başkanı Av. Bekir Çetin, Kamu-Sen mensubu olduğu için 13 yıldır AK Parti iktidarının sendika üyelerine zulüm ettiğini öne sürerek, “MHP iktidarında bunun hesabını soracağız” dedi. Çetin, popülist yaklaşımlar, günübirlik ve gelişigüzel hevesler ve kandırılmaya dayalı çarpıklıklar ile devletin idare edilemeyeceğinin ortaya çıktığını kaydederek, “Kurulduğu günden bu güne kadar sadece Türk Milleti’ni esas alan, sadece Türk Milleti için çalışan biz ülkücü hareketin mensupları her zaman olduğu gibi şimdi de sorumluluğumuzun ne denli büyük olduğunun farkındayız” dedi. “Mensubiyet şuuruyla bağlandığımız büyük Türk milletinin refahı ve mutluluğu için son nefesimize kadar edeceğimiz mücadelemizde asla yılgınlığa ve yorgunluğa yer yoktur” diyen Çetin, “Kendi mesleğimin avukatlık olması nedeniyle 13 yıldır Kamu-Sen üyelerinin ne gibi zulümlere, ne gibi muamelelere maruz kaldığını çok çok iyi biliyorum. Klasörler dolusu takdirnamelere pırıl pırıl bir memuriyet geçmişine rağmen sırf Türkiye Kamu-Sen üyesi olduğu için zulme uğrayan, görevinden alınan eli öpülesi kıymetli hocalarımızın ve dava arkadaşlarımızın sıkıntılarını çok çok iyi biliyorum. Bugün buraya gelen sizler AKP’nin 13 yıldır yaptığı zulme rağmen sendikanızdan istifa et baskısına rağmen halen yerinde dimdik duran sizler, onur, şeref ve Türk Milletinin geleceği için birer ümit abidesisiniz” şeklinde konuştu. Çetin konuşmasında şunları söyledi: “Allah hepinizden razı olsun. Burada şahsım ve teşkilatım adına hepinize namus ve şeref sözü veriyorum. 13 yıllık zulme rağmen erinmeden, yüksünmeden, onurunu ve şerefini ayaklar altına almadan, kimseye yalakalık yapmadan, dimdik duran bugün bu salonda yer alan sizler, bizim için her zaman en kıymetli yol arkadaşı olacaksınız. Milliyetçi, ülkücü hareketin iktidarında sırf Türkiye Kamu-Sen üyesi olduğunuz için size zulüm etmeye kalkanların Türkiye adaleti önünde hesap vereceklerinden kimsenin kuşkusu olmasın. Çorumumuz ne yazık ki siyaseten her zaman terk edilmiş, her zaman unutulmuş bir şehir oldu. Ben Çorum’un 13 yıllık vatan hasretine son vermek için zalimden, rüşvetçiden, hırsızdan, adam kayırmacıdan ve sırf Türkiye Kamu-Sen üyesi olanlara zulüm etmeye çalışanlardan hesap sormak için 1 Kasım seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermeye, destek vermeye sizleri davet ediyorum”

“Terör sadece MHP iktidarında çözülür”

MHP 1. Sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Vahit Doğan, terörün sadece MHP İktidarında çözülebileceğini iddia etti. MHP 1. Sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Vahit Doğan, 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’de bir şeylerin değiştiğini kaydederek, “Değişen neydi Türkiye’de peki. Türkiye’de 13 yıldır iktidar olan AKP hükümetine dur denildi. Ancak bu AKP iktidarı bunu anlayamadı. Çünkü Türk milleti siyası olarak bir koalisyon gerekli olduğuna karar verdi. AKP yöneticileri ve AKP iradesi olanlar 13 yılın verdiği kibirle yüzde 41’lik oy oranlarını yüzde 45’lerin üzerine çıkarmak için devlet gücünü kullanabileceğini düşünerek koalisyon kurmaktan kaçtılar. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçelinin TV kanalarında açıkladığı gibi bize bir koalisyon teklifinde bulunulmadı. Ancak kamuoyunda öyle bir algı yaratıldı ki, Çorum’da görevde başladığım ilk günden bu yana sorulan en önemli soru koalisyondan niye kaçtığımız oldu. En sonunda dayanamayıp sert dille yanıt verdim. Koalisyondan kaçan namerttir” dedi. 20 Temmuz’un Türkiye’de bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Doğan, “Hatırlarsınız 2007 yılında başlayan bir açılım süreci yaşadık. Terörle mücadelenin gün geçtikçe azaldığı ve terörün gün geçtikçe desteklendiği, terör örgütü elebaşına bunu demek yerine bir adaya kimlik kazandırılarak, İmralı diye nitelendirilerek, teröristlerin yoğun olarak bulunduğu bir dağı terör örgütü yuvası demek yerine dağın ismiyle anarak, bir algı operasyonu başlattılar 2007 yılından itibaren. Ama 2013 yılından sonra Analar Ağlamasın sloganıyla bir hukuku profesörü olarak içeriğinin ne olduğunu bilmediğim, bir çözüm sürecini, bize görede bir çözülme sürecini başlattılar” şeklinde konuştu. “Bu terörü de bitireceğiz” diyen Doğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Kamuda çalışan gönüldaşlarımızın 13 yıldır çektikleri eziyeti sona erdirmezsek o zaman bizim herşeye müstehak olduğumuzu söylemek rahatlıkla mümkündür. 1 Kasım’da çok iyi bir karar vermek zorundayız. Ya doğu ve güneydoğu Anadoluda ki ayrılıkçı terör ya devam edecek, ya milliyetçi ülkücü camiaya AKP hükümetinin uyguladığı baskılar, zulümler devam edecek, ya da Türk milliyetçileri olarak bizler ayağa kalkacağız. Omuz omuza vereceğiz ve Türk Milliyetçilerini mecliste güçlü kılacağız. Türk milliyetçilerin potansiyel oyu yüzde 45 civarlarında ve eğer Türk Milliyetçileri ayağa kalkarsa Miliyetçi Hareket Partisi tek başına iktidar olur. Bu nedenle Türk Milliyetçileri olarak ayağa kalkmak zorundayız” dedi.