Son Güncelleme: 16 Temmuz 2015 12:09 Çorum Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, Türk milletinin mutsuz ve umutsuz olduğunu, İslam ülkelerinde ise kan ve gözyaşının hakim olduğunu belirterek, bu durumda bayramları bayram gibi yaşayamadıklarını
kaydetti.
Ramazan Bayramı nedeniyle bir açıklama yapan Selim Aydın, bayramların sevinç ve neşe günleri olduğunun altını çizerek, ” Ülkemize ve dünyaya baktığımızda ise bayram kutlayacak halimiz kalmamış. Ülkemiz insanı mutsuz, Türk milleti umutsuz.
Kardeşlik ayında bile yangını hala körükleyen, koltuk sevdasına ülkemizi ve dünyayı ateşe sürükleyenler var” dedi.
Selim Aydın, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bizde dini bayramlar Cenabı hakkın bize bahşettiği günde insanların mükafatlandırılması, sevinç ve neşe günüdür. Allah nasip ederse şu anda içinde bulunduğumuz 11 ayın sultanı olan Ramazan ayının sonundayız. Yarın nasipse Ramazan Bayramı’nı milletçe kutlayacağız. Şimdiden Müslüman Türk milletinin ve İslam aleminin bayramlarını tebrik ediyor, huzurun, mutluluğun hakim olduğu, ülkemizin ve insanımızın problemlerinin kalmadığı nice bayramların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Dedik ya bayramlar sevinç günü, neşe günüdür ve öyle olmalıdır. Ülkemize ve dünyaya baktığımızda ise bayram kutlayacak halimiz kalmamış. Ülkemiz insanı mutsuz, Türk milleti umutsuz.
Kardeşlik ayında bile yangını hala körükleyen, koltuk sevdasına ülkemizi ve dünyayı ateşe sürükleyenler var.
Dünyada bu mübarek ramazan ayında bile oluk oluk Müslüman kanı akıyor. Mısır’da Rabia için göz yaşı dökenlerin, Kobani için ağlayanların, Suriye’de kargaşa çıkartıp 2.5 milyon Suriyeliyi ülkemize getirip ülke insanımızı ve Suriyeli mültecileri
huzursuz edenlerin, Mursi için yas tutanların Doğu Türkistan’da oruç tuttukları için zulüm gören, şehit edilen kardeşlerimiz için gözleri adeta kör, kalpleri mühürlenmiştir.
Suriye’den ve Irak’tan gelen her türlü millete kucak açanlar Türk kökenli kardeşlerimize akla gelmedik zorluk çıkarmaktadır.
Ülkemizde ise 78 milyon insanımızın neredeyse 2530 milyonu sosyal yardımla geçinirken, taşeron işçisinin kaderi birilerinin iki dudağının arasında iken, asgari ücretli evine ekmek götürmenin derdine düşmüş iken, emekli dul ve yetim perişan
durumda yaşarken, 350 bin ataması yapılmayan öğretmen mağdur ve ailesinin yüzüne bakamaz durumda iken, işçi ölümünde ülke olarak dünyada ilk sıralara gelmiş iken, resmi işsiz sayısı 3 milyonu aşmış iken, adalet sakatlanmış, adalet yönetenlerin iki dudağının arasına hapsolmuş iken, adaletin terazisi düzgün tartmıyorken, hırsızlık normal hale gelmişken, benim hırsızım iyidir mantığı yerleşmiş iken, ülkemin etrafı düşmanlaştırılmışken, kamu çalışanları idareci ve yandaş sendikalardan dolayı gelecek endişesine düşmüş iken, yeni kayıt yaptıracak öğrenci ve veli huzursuz ve ne yapacağını bilemez durumda iken, öğretmen tayin ve atamaları Arap saçına dönmüş, eşler ayrı kalmış, 2530 yıllık idarecilerin görevine bir gecede son verilmiş iken, idarecilikler ve makamlar yandaşlara peşkeş çekilmekte iken, hizmetli memur iş güvencemiz elimizden alınacak korkusuyla yaşarken, memur sadakaya muhtaç halde iken, ülkenin kaymağını 12 yıldır türedi zenginler yerken, toplanana hayır
paraları Mercedeslere ve lükse harcanırken, bayram bizim neyimize.”
Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.