Son Güncelleme: 5 Ekim 2015 12:22 Türkiye Kamu-Sen Çorum İl Temsilcisi, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Selim Aydın, yeni eğitim-öğretim yılının yine sorunlarla başladığını belirtti…
Selim Aydın, sendika binasında Türk Eğitim-Sen Şube Yönetimi ile birlikte düzenlediği basın toplantısında eğitimin genel sorunlarını paylaştı. Aydın, “13 yıldır tek parti hükümetiyle yönetilmemize rağmen eğitim sistemimiz çökertilmiştir. Suç ve suça bulaşma ortaokul ve lise çağlarındaki öğrencilere kadar sirayet etmiştir” diyerek eğitimin içinin boşaltıldığını savundu. Selim Aydın, “Dışı süslü, içi boş olan sistemler ihdas edilmesi, eğitimcileri mağdur ve mutsuz eden mevzuat düzenlemeleri, eğitimi koltuk kapmaca oyununa çeviren, yandaşı yücelten, yandaş olmayanı ötekileştiren uygulamalar, yeni eğitim öğretim yılında eğitim çalışanlarını, öğrencileri, velileri olumsuz yönde etkileyecektir” ifadesini kullandı. Selim Aydın, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “2015-2016 eğitim-öğretim yılı başladı. Bu eğitimöğretim yılı da yine büyük zorluklara gebedir. 13 yıldır tek parti hükümetiyle yönetilmemize rağmen eğitim sistemimiz çökertilmiştir. Suç ve suça bulaşma ortaokul ve lise çağlarındaki öğrencilere kadar sirayet etmiştir. Geleceğimizin teminatı olan gözbebeği çocuklarımız; milli, dini, ahlaki ve kültürel değerlerimizden mahrum, sanal âlem bağımlısı haline getirilmiştir. Bitmez tükenmez yönetmelik, genelge ve mevzuat değişiklikleri yapılmıştır. 4+4+4 gibi saçmalıkla Türk milli eğitimi tanınamaz haldedir. Ülkemiz hala eğitimde çağ atlamayı, dünya ülkeleri ile rekabet edebilmeyi, eğitimde kendini yenilemeyi başarabilmiş değildir. Bunda en önemli etken, yanlış eğitim politikalarıdır. Öğretmen Liseleri niçin kapatılmıştır? Meslek liseleri niçin ihmal edilmektedir? Dışı süslü, içi boş olan sistemler ihdas edilmesi, eğitimcileri mağdur ve mutsuz eden mevzuat düzenlemeleri, eğitimi koltuk kapmaca oyununa çeviren, yandaşı yücelten, yandaş olmayanı ötekileştiren uygulamalar, yeni eğitim-öğretim yılında eğitim çalışanlarını, öğrencileri, velileri olumsuz yönde etkileyecektir.
2015 YILININ SONUNA KADAR 100 BİN ATAMA YAPMAK BU KADAR MI ZOR?
Bu eğitim-öğretim yılı döneminde öğretmen atama sayısının artırılması yine öncelikli taleplerimiz arasındadır. Yeni eğitim-öğretim yılına az sayıda atama yapılarak girilmektedir. Hatırlanacağı üzere daha önceden 47 bin olarak açıklanan öğretmen atama sayısı her ne olduysa 37 bine düşürülmüştür. 10 bin atamanın akıbetinin ne olacağı henüz bilinmemektedir. Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında ücretli öğretmenliğin 80 bine ulaştığı, iki yıllık meslek yüksekokulu mezunlarının, açık öğretim mezunlarının bile ücretli öğretmen olabildiği, norm kadro açığının 73 ilde 120 bin 610 olduğu, 417 bin evladımızın atama beklediği ülkemizde öğretmen atamalarının bu kadar yetersiz sayıda olması eğitimin geleceğini çok olumsuz etkileyecek bir durumdur.
STAJYER ÖĞRETMENLİĞİN KALDIRILMASINDA SÖZLÜ VE YAZILI SINAV ŞARTI KANUNLA KALDIRILMALIDIR
Yıllarca atama bekleyen stajyer öğretmenlere sınav, mülakat vb. barikat ve tuzakları kurulmuştur. Stajyer öğretmen; öğrencilerini nasıl daha başarılı yapacağını mı düşünsün, kendi sınav stresini mi düşünsün? KPSS ‘yi kazanarak mesleğe başlamış bir öğretmenin geleceğini birilerinin iki dudağına, insafına bırakmak ne demektir? Stajyerlik dönemini, stres, kaygı ve korku dönemine dönüştürme ve engel üstüne engel çıkartma hastalığına derhal son verilmelidir. Genç meslektaşımız tüm mesaisini ve enerjisini kendisine emanet edilen öğrencilerini bilim, ahlak, edep ve milli değerlerle donatılmış olarak Türk milletinin ve insanlığın hizmetine yetiştirmenin aşkıyla heyecanıyla meşgul edilmelidir.
MİLLİ EĞİTİMDE YANDAŞA KADROLAŞMA, YANDAŞ OLMAYANA KIYIM TAM GAZ
Okullar yeni eğitim-öğretim yılında da ne yazık ki yandaş, ehil olmayan, iktidarın kulu haline gelen okul yöneticileri tarafından yönetilmektedir. Daha önce olduğu gibi iki ay önce ilimizde ilk defa veya yeniden müdür olarak görevlendirilen liste haklılığımızı tescillemektedir. 36 okul müdürü görevlendirilmesi yapılmış bunun 33 tanesi yandaş sendika üyesidir.
Nerede yandaş olmayan, biat etmeyen, ahlakı ilke edinen, bilgili, liyakatli yönetici varsa, onların yöneticilik görevine son verilmiş; bu insanların yerine kula kulluk yapmayı şiar edinen, yalakalıkla bir yerlere gelen, düğme iliklemeyi adet haline getirenler okul yöneticisi yapılmıştır. Konu yargıya da intikal etmiştir. Danıştay İDDK, eski yöneticilerin görevlerine döndürülmesine karar vermiş ancak MEB bu kararı uygulamamış ve adeta hukuka meydan okumuştur. Ayrıca sözlü sınava dayalı yapılan şube müdürlüğü atamalarında da yargı kararlarına uyulmadı ve şube müdürlüğü görevlendirmeleri iptal edilmedi. İptal kararının uygulanmaması MEB’in hukuk tanımaz tavrının en somut örneğidir. Bu, şube müdürlerinin de geleceklerinden, konumlarından emin olmama gibi bir durum ortaya çıkarmaktadır.Unutulmamalıdır ki; hiç kimse Türk Milleti adına karar veren mahkemelerin üzerinde değildir.
ÜLKE GENELİNDE BİNLERCE ÖĞRENCİ OKULSUZ VE ÇARESİZDİR
2011-2012 Eğitim Öğretim yılında ‘8. sınıfta okuyan öğrencilerden SBS sonuçlarına göre öğrenci alan ortaöğretim kurumlarından herhangi birine yerleşemeyen öğrenciler ile bu sınava katılmayan öğrencilerin tamamının, tercihleri doğrultusunda ortaöğretim kurumlarına kayıt yapmaları sağlanacaktır’ ifadesi 2015 TEOG Sınavları Tercih Kılavuzunda ‘Tercih yapmayan veya hiçbir tercihine yerleşemeyen öğrenciler, Açık Öğretim Kurumlarına yerleştirilecektir’ olarak değiştirildi. Ve MEB, Anayasa ve genelgenin ruhuna aykırı bir uygulamaya imza atarak binlerce çocuğumuzun mağduriyetine yol açtı. Gelinen son noktada ise, okullar bir haftadan beri açık ama ülke genelinde binlerce öğrenci okulsuz ve çaresizdir” Genel Liselerin kapanmasından ve yeteri kadar Anadolu Lisesi açılmamasından dolayı parası olanlar özel okullara olmayanlar ise zorunlu meslek liselerine gitmek durumunda kalmıştır. Türkiye’de eğitimin adı ‘’paran varsa oku’’ya dönmüştür. İlimizde de dersler başlayalı bir hafta olmasına rağmen bir okulda 2 sınıf öğretmensizdir.İnsan kaynakları bunu öngörememiştir. 1.sınıf öğrencileri öğretmensiz olarak uyum çalışmalarını yürütmektedir. Umarım insan kaynakları birimi gerekli tedbirleri bir an evvel alır.
NÖBET, İSTEĞE BAĞLI OLSUN
Öğretmenlerimizce yürütülen nöbet görevinin mutlaka isteğe bağlı hale getirilmesi, ayrıca nöbet görevi karşılığı ödenen ücretin makul ve nöbet tutmayı cazip hale getirecek düzeyde belirlenmesi ve bu şekilde nöbet görevinin özendirilmesi için karşılığında görev yapılan zaman dilimine uygun ek ders ücreti ödenmesi şarttır. Nöbet görevinin mahiyeti, sınırı, sorumluluğu ve yetkisi noktasında da hala net bir tanım söz konusu değildir. Sendika Genel Merkezimizin, Bakanlığa gönderdiği yazıda, öğretmenlerin görev yaptıkları kurumların özel yönetmeliklerinde yer alan ve zorunlu tutulan nöbet görevinin isteğe bağlı hale getirilmesi ve karşılığında görev yapılan zaman dilimine uygun ek ders ücreti belirlenmesi hususunda talepte bulunuldu. Talebimiz karşılanmazsa Türk Eğitim Sen olarak hukuki girişim başlatacağız. Eğitim çalışanlarımızın ekonomik problemlerinin yanı sıra özlük hakları ile ilgili sorunları da vardır. Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapanların görev tanımları yapılmamıştır. Bu insanlar angarya işlerde çalıştırılmaktadır, çalışma saatleri esnektir. Bu arkadaşlarımızın görevleri sayılırken ‘idarenin vereceği diğer görevleri de yapar’ şeklinde ucu açık bir ifade eklenmiştir. Bu durum uygulamada birçok keyfiliğe yol açmaktadır. MEB’in görevde yükselme sınavlarının hem içerik olarak sadeleştirilmesi, hem de Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikteki sınav taban puanının 60’a düşürülmesi gerekmektedir. Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen “Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği”; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, personelinin tamamına ödenmelidir. Yeni bir eğitim-öğretim yılına girerken başta Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere ebediyete irtihal etmiş tüm öğretmenlerimize ve eğitim camiası mensuplarına Allah’tan rahmet ; emekli olanlara da sağlık ve huzur içinde mutlu yarınlar diliyoruz. 2015-16 Eğitim-Öğretim Yılının ülkemize ,Türk milletine, öğretmen, akademik ve idari kadroya , öğrenci ,veli eğitim camiamıza hayırlı ,uğurlu olmasını diliyoruz. Bilhassa terör tehdidi altında görev yapacak olan tüm meslektaşlarımıza Allahtan yardım diliyorum, Sağlık ,huzur, emniyet ,başarı ve mutluluk dolu bir yıl olsun. Yüce Rabb’imizden ; öğrencilerimize zihin açıklığı ve eğitim ordumuza kolaylılar diliyoruz. En içten sevgi ,saygı ve selamlarımızla.